Kur korumalı mevduat iki taraflı kesti. Gelirken topluma maliyet getirdi. Şimdi çıkarken bankalara külfet getiriyor.
Kur korumalı mevduattan çıkış limiti altında kalan bankalara eksi reel faizli hazine bonosu almak zorunluluğu getirdiler. Bankacılık sektöründe geçen sene (2022) üçüncü çeyrekte yüzde 23,5 olan büyüme oranı bu sene aynı çeyrekte yüzde 5,1’e geriledi.
Bankacılık sektörünün takipteki kredi oranı riskli değil. Takipteki kredi oranı yüzde 1,6’dır. Bankalar alacakları için yüzde 1,3 karşılık ayırmışlar. Yani yüzde 1,6 takipteki kredilerin tamamına yakın yüzde 81’i için karşılık ayırmışlar. Bankaların riski yok demektir.
Bankaların yabancı para net pozisyonu da yüzde 6’dır. Artı eksi yüzde 20’ye kadar risk yok demektir.
Özetle bugün itibarıyla; TL ve döviz mevduatı açısından bankalarda risk yok seviyesindedir. Ama Türkiye’de hükûmet, BDDK ve MB her zaman bankalara ve işlemlere müdahale ediyor. Söz gelimi yazın şirket hesabından veya şahsi hesabınızdan istediğiniz miktarda ve bir defada istediğiniz kadar döviz çekemiyordunuz. Bankalar döviz gelirse öderiz diyorlardı. Şimdi değişti. Ödüyorlar.