Hazine ve Maliye Bakanı “deprem için 2,4 milyar dolarlık dış finansman sağladık” diyor. Bu para yeniden yapılandırmada kullanılacağı için, faizi yüksek de olsa, net katma değer yaratır.
Ancak, oradan 3 milyar buradan beş milyar bulmak yerine, Türkiye çok daha yüksek miktarda doğrudan yabancı yatırım sermayesi çekebilirdi. Doğrudan yabancı yatırım sermayesi de dışarıya kâr transfer eder; ancak yeni yatırım yaptığı için istihdam yaratır. Uzun dönemli kaldığı için cari açığın finansmanında kullanılır. Dış borçlanmadan çok daha yararlı olur.
Çin doğrudan yabancı yatırım sermayesine yüksek teşvik vererek, sıcak parayı da kontrol ederek yıllardır büyüdü, cari fazla verdi. Şimdi de “kendi sermayemizi oluşturduk ve artık sermaye ihraç ediyoruz” diyor.
Şimdi Çin’e giden doğrudan yabancı yatırımlar azalıyor. Diğer gelişmekte olan ülkelere gidiyor. Ama Türkiye’ye gelmiyor. 2023 ilk 9 ayında gayrimenkul satışı dışında Türkiye’den 600 milyon dolar doğrudan yabancı yatırım sermayesi çıktı.
Bilmemiz gerekir ki; ağzımızla kuş tutsak, Mülkiyet güvencesi dahil güven vermezsek, otokrasiyi tırmandırırsak, Hukukun üstünlüğüne dönmezsek, Türkiye ye yabancı yatırım sermayesi gelmez ve olanlar da çıkar.