Seçim öncesi zamlar ve kamuya personel alımının artması, kredilerin önce artması, toplam talep artışına neden oldu. Aslında gelir yöntemi ile GSYH bileşenlerinin Gayri Safi Katma Değer içindeki payları da arttı. 2021 yılı ilk çeyreğinde yüzde 35,1, 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 31,1 iken 2023 ilk çeyreğinde yüzde 38’e yükseldi. İhracatta gerileme, ithalatta artış, büyümeyi negatif etkiledi. Aslında dış ticaret açığı ve cari açığın negatif etkisi, eksi büyümeden daha fazla maliyet getiriyor.
Gerçekte ise çok kısa bir dönemde cari açığı çözmek çok kolaydır. Söz gelimi bu sene ilk dört ayda dış ticaret açığımız 43,4 milyar dolardır. Bu açığın yüzde 61,1’ini Rusya ve Çin’e karşı vermişiz. Rusya’ya 13,3 milyar dolar ve Çin’e 13,2 milyar dolar dış ticaret açığı vermişiz.
Çin’den ithalatımız 14,1 milyar dolar, buna karşılık ihracatımız 0,9 milyar dolardır. Çin ve Rusya’dan ithalatı kurala bağlar, ihtiyacımız olan, doğal gaz, yatırım ve ara malını alırsak, bu açık yarı yarıya düşer ve Türkiye’nin cari açığı kalmaz.