Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 31 Aralık 2020 saat 21.00’dan 4 Ocak 2021 saat 05.00’a kadar sokağı çıkma kısıtlaması uygulanacağını duyurdu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
*Ülke ve millet olarak bölgesel, küresel, siyasi, ekonomik krizle mücadele verdiğimiz bir gerçektir. Kendimize ve dostlarımıza huzurlu bir gelecek inşa etmek için fedakarca gayret gösteriyoruz. Bu samimi çabalarımıza her devletten, her kesimden destek beklerken maalesef haksız ve saplantılı ithamlara maruz kalabiliyoruz.
*Amerika ve Avrupa’da ülkemize yönelik yaptırım söylemlerinin artmış oması üzüntü vericidir. Türkiye, Avrupa Birliği’nden yaptırım değil, yıllardır geciktirdiği tam üyelik sözünü yerine getirmesini beklemektedir. Biz ne komşularıyla, ne de başka herhangi bir devletle gerilim, hele çatışma peşinde koşan bir ülke asla değiliz. Kendimizle birlikte tüm bölgemizin, dünyanın huzuru, esenliği, refahı için mücadele ediyoruz.
*Karabağ artık donmuş bir ihtilafı değil, hakkın batıla galip gelmesi sonucunda kazanılmış şanlı bir zaferi ifade ediyor.
*Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin üçüncü bütçesini küresel salgın, ekonomi krizinin yaşandığı dönemde hazırladık. Bu süreçte de ülkemiz ekonomisiyle ilgili olumsuz değerlendirmeler yapılırken hep farklı yaklaşım içerisinde olduk. 2008 yılında gelişmiş ve gelişmekte ülkelerin tamamı ciddi finansal kriz yaşarken bu süreçten güçlü bir şekilde çıkacağımızı söylemiştik, hatırlayın o günleri.
*Dünya ekonomide daha dengeli bir üretim ve ticaret dağılımı arayışı içindedir. Türkiye pek çok avantajıyla bu ülkelerin başında geliyor. Önümüzdeki büyük potansiyeli dikkate alarak yönetiyoruz. Yeni dönemde de en önemli rehberimiz ve yol göstericimiz 2023 hedeflerimizdir. Bu anlayışla 2021 bütçesini üretim, yatırım, istihdam, ihracat, büyüme esasları üzerine bina ettik. Bütçemizin şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
*Küresel ekonomide iktisat tarihine geçecek bir dönem yaşıyoruz. İşsizlik, ticaret, turizm gibi pek çok gösterge tarihin en kötü dönemlerine ulaştı. Elbette dünyanın umudunu geliştiren gelişmeler de var.
*Nasıl bir küresel durumla karşılaşırsak karşılaşalım. Türkiye ekonomisi her türlü zorlu teste, yeni gelişen fırsatlara ve farklı senaryolara karşı hazırlıklı durumdadır. Ekonomimizin güçlü ve kırılgan yönlerini gayet iyi biliyoruz. Vatandaşlarımızdan müsterih olmalarını bekliyorum.
*Uyguladoğımız politikalar sonucu yüzde 6.7 büyüdük. Böylelikle Türkiye, Avrupa, OECD ve G20 ülkeleri arasında en fazla büyüyen ülke oldu.
*Salgın şartlarına rağmen 851 yeni fabrika üretime başladı. Yeni kayıt yaptıran 13 bin 546 tesis üretime geçti. 4 bin 69 tesisatın inşaatı devam ediyor.
*Eylül’de işsizlik oranı geçen seneye göre 1.1 puan gerileyip yüzde 12.7 olarak gerçekleşti. Bununla birlikte henüz ülkemizin istihdam potansiyelini yeteri kadar harekete geçiremediğimizi biliyoruz. Tabi 3. çeyrek büyümesi kayda değer bir başarı olmakla beraber, asıl önemli olan büyümenin dengeli, kaliteli ve sürdürülebilir olmasıdır. Hiç şüphesiz daha düşük büyüme oranlarıyla da makroekonomik istikrarı sağlamak mümkündür.
*Gençler ve kadınlar başta olmak üzere her kesimde istihdam oranlarını çok daha yukarı seviyelere çekecek politikalara öncelik vereceğiz.
*Sosyal Koruma Kalkanı başlığı altında verdiğimiz karşılıksız nakit para 45 milyarı buldu. Türkiye’de işini sürdürmek ve büyütmek istediğini söyleyip de devletten destek alamadığı bir durum yoktur.
*Biz dün olduğu gibi bugün de samimiyetle esnaf ve tüccarlarımıza destek olmayı sürdürüyoruz. Halkımızın tasarruflarını Türk Lirası olarak değerlendirmesini teşvik etmek istiyoruz. Türk Lirası mevduat ve katılım hesaplarıyla ilgili faiz ve kar paylarındaki stopaj oranlarını düşürmüştük. Stopaj oranları altı aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 5.1 yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 3.1 yıl üzerinde olanlar içinse yüzde sıfır olarak Mart sonuna kadar uygulanmaya devam edecek.
*Portföy akımlarının yanında uluslararası doğrudan yatırımları da ülkemize çekmenin peşindeyiz.
*Tüm vatandaşlarımızdan paralarını dövizden Türk Lirasına çevirerek destek vermelerini bekliyorum.
*Sadece hazine tahvil ve hisse senedinde uluslararası yatırımcı girişi iki milyara ulaşmış durumdadır. Önümüzdeki dönemde de uluslararası yatırımcıların Türk lirasını içeren varlıklara yönelmesini bekliyoruz.
*Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını 2020 sonu için yüzde 4.9 olarak hedeflemiştik. Gerçekleşmeler 2020 yılını yüzde 4.5’in altında bir bütçe açığıyla kapatacağımızı gösteriyor. Ülkemizin bir diğer önemli avantajı düşük borçluluk oranlarıdır. Yılın ilk dokuz ayında küresel borçluluk oranları eşi görülmemiş seviyelere ulaştı.
*Japonya’da toplam borcun mili gelire oranı yüzde 632, İngilterede yüzde 500, Çinde yüzde 337; Türkiye’de ise yüzde 167 ile yönetilebilir bir seviyededir.
*Salgın yönetiminde bankacılık sektörümüz sağlıklı yapısını koruyarak çalışmaya devam etti. Bankalarımız zaten yüzde 4 düzeyinde olan tahsili geciken alacaklarının yüzde 75’i kadar karşılık ayırmış durumdadır. geçtiğimiz hafta itibariyle bankalarımızın döviz açık pozisyonu bulunmadığı gibi, sektörde 3.2 milyar dolarlık döviz fazlası pozisyonu vardır. Bankalarımız yıl içinde vadesi dolan sendikasyon kredilerini yüzde 90’ın üzerinde bir oranla yeniledi.
*Bugünkü kabinemizde Milli Uzay programımızın sunumunu dinledik. İnşallah ülkemizin bayrağını uzayda dalgalandıracağımız günler çok yakındır. Bunu önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız.
*Aşı gelişme çalışmaları başta olmak üzere konuyla ilgili gelişmeleri yakından izleyerek yönetiyoruz.
*Yıl sonuna kadar yüzde 20’den yüzde 10’a indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranlarının uygulanma sürecini 1 Haziran’a kadar uzatıyoruz.
*Konaklamadan yeme içmeye, yolcu taşımacılığından bakım onarıma birçok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin süresini 1 Haziran’a kadar uzattık.
*Esnafımıza kira ve gelir kaybı desteği hazırlıklarına başladık. Kısıtlamalar sebebiyle salgından doğrudan etkilenen 432 bin 567 esnafımız bulunuyor. Toplam bir milyon 239 bin 438 kişiyi bulan bu kesime üç ay süreyle ayda bin lira destek ödemesi yapacağız.
*Hibe şeklinde vereceğiz esnaf destek ödemesinden taksi, domuş, servis işletmecisi, pazarcı, lokantacı, kadın erkek kuaförü, pansiyon, yurnt, kreş, düğün işletmecisi gibi kesimler faydalanaacaktır. Böylece toplamda 3 miyar 718 milyon liralık desteği esnafımızın hizmetine sunmuş oluyoruz.
*Turizm tesisleri ile deniz turizmi tesislerinin kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, hasılat payları, ecri misil ödeme sürelerini bir yıl süreyle erteliyoruz.
*Yurt dışından temin ettiğimiz aşıyı en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunacağız.