Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için, “Kasetle gelen dekontla gider” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin 28 Kasım’daki grup toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve eski özel kalem müdürünün ‘vergi cenneti’ Man Adası’ndaki şirkete 2011’de gönderdiği 15 milyon doları tek tek sıraladıktan sonra dekontlarını da göstermişti. CHP dekontları medyayla da paylaşmıştı.
AKP kanadı ve Erdoğan ise ilk günden beri belgeleri sahte olduğunu savunuyor.
Cumhurbaşkanı, Muş’ta yaptığı konuşmada CHP liderini bir kez daha hedef aldı.
FETÖ’cü senaristlerin tıpkı 17-25 Aralık’ta olduğu gibi bu süreçte de ‘ana hıyanet’in başındaki zata rol biçtiklerini belirten Erdoğan şöyle devam etti: “Partisinin grup toplantılarını aylarca paralel çetenin montajlarını dinletmeye tahsis eden bu zat değil miydi? FETÖ’nün trolleri sosyal medyadan, CHP’nin trolü Meclis kürsüsünden şahsımız, partimiz ve hükümetimiz aleyhine aylarca iftira kampanyaları yürüttüler. Bu zat FETÖ’cü televizyon kanallarının değişmez konuğu olmuştu. Milletvekilleri de Feto’nun gazetelerinde kapı nöbeti tutuyordu. Paralel ihanet çetesiyle mücadelemizi en çok engellemeye çalışanlar bu partinin milletvekilleriydi. Bu zat aynı tavrını 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra da devam ettirdi.”
Erdoğan, “Dürüst ol dürüst” dediği Kılıçdaroğlu’nun ‘her zaman yalan söylediğini, yalan söylemeye devam ettiğini’ öne sürdü: “İşte şimdi yine bir yalan maalesef. İtiralarının çıtasını daha da yükseltti. Bir yalanını örtmek için ertesi gün daha büyük bir yalan ve iftira ile karşımıza çıkıyor. Yalanlarının tek alıcısı CHP içindeki küçük bir klik. Son olay, bir kaset operasyonuyla bu zatı CHP Genel başkanlığına taşıyanların 2019 seçimlerine farklı bir isimle gitmek istediklerine işaret ediyor. Gidicidir bay Kemal. Geçen hafta göz göre göre tongaya bastırılmasının başka bir izahı olamaz. Az buçuk hesap bilen, ticaretten anlayan, eskilerin deyimiyle ‘Ali okulunu’ bitiren herkes önündeki kağıtları okuyunca meselenin başka tür bir şey olduğunu anlar. Her ne kadar hesap uzmanı olduğunu iddia etse de bu zat okuduğunu da anlamıyor. Bu zatın genel müdürlüğü altında SSK’nın neden battığı iyice anlaşılıyor. Kasetle gelen dekontla gider. Bunu böyle bilin.”