Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ailesi ve yakınlarının yurt dışına ‘milyonlarca dolar kaçırdığını’ belgeleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıt verdi: “Mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi. Oraya da para gitmedi. Bu yapılan işlemlerde hiçbir sorun yoktur.”

Fotoğraf: DHA
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetindeki şirkete 2011 yılında gönderdiği 15 milyon doları tek tek sıraladıktan sonra swift mesajlarını ve dekontlarını göstermişti.

Fotoğraf: DHA
Kılıçdaroğlu’na “Kağıtların ne olduğunu bir kendisi, bir de onları eline tutuşturanlar biliyor” diyerek seslenen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu bir CHP’nin ‘kayıp’ olduğunu söyledi.
‘Bu yapılan işlemlerde hiçbir sorun yoktur’
Erdoğan şöyle devam etti: “Madem belgelerin elinde olduğunu söylüyorsun, kürsüden sallamayı bırak. Milletimizle ve ilgili mercilerle paylaş. Git savcılığa teslim et. Bugüne kadar o kürsüden salladığın her kağıt ya yalan ya yanlış çıktı. Bizim için önemli olan şahsımıza ve ailemize yapılan saldırının cevapsız kalmamasıdır. İsimlerin çoğu 30-40 yıldır önemli işler yapmış iş adamlarıdır. Tayyip Erdoğan belediye başkanı değilken de bu insanlar işlerle uğraşıyordu.”
Kılıçdaroğlu’nun saydığı isimlerden olan ve ‘özel kalem müdürü’ olarak açıkladığı Mustafa Gündoğan’ın hiçbir dönem özel kalem müdürlüğünü yapmadığını savunan Erdoğan şöyle devam etti: “Bu zat bir iş adamıdır. Bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiğini iddia ediyor. Yurt dışında şirket ismi verip rakamlar zikretti. Ticaretle uğraşan birisi yurt dışında da şirket kurar, alır satar, Para havale eder, havale alır. Bunları anlatmanın zorluğunu elbette biliyorum. Bu beş isim asla o şirkete ve yere para göndermiş de değil. Mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi. Oraya da para gitmedi. Bu yapılan işlemlerde hiçbir sorun yoktur.”
‘Yurt dışına giden tek kuruş yok’
“İddia edildiği gibi yurt dışına giden tek kuruş yok” diyen cumhurbaşkanı, sözlerine şöyle son verdi: “Bu zat bir kez daha müfteri durumuna düştü mü, düştü. Peki, bu durum karşısında yüzü kızaracak mı? Hiç sanmıyorum. Maşallah kendisinde manda derisi gibi yüz var. Burada ismi geçen beş kişi, en üst düzeyden zaten davalarını açacaklar. Ben de ayrıca tekrar buna yeniden dava açacağım.”