Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘daha ağır bir dava açacaklarını’ söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetindeki şirkete 2011’de gönderdiği 15 milyon doları tek tek sıraladıktan sonra uluslararası para transferi mesajlarını ve dekontlarını göstermişti.
‘Belgeleri yayınla, incelensin’
AA’dan Muhammed Enes Can’a konuşan, aynı zamanda Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan, eniştesi Ziya İlgen, dünürü Osman Ketenci ve iş adamı Mustafa Gündoğan’ın da avukatı olan Özel, Kılıçdaroğlu’na bir kez daha dava açacaklarını bildirdi.
Kılıçdaroğlu’nun elindeki belgelerin hiçbirinde, ismi geçen kişilerin tek kuruş para gönderdiğinin ispat edilemeyeceğini savunan Özel, CHP liderinin belgeleri gazetecilerle paylaşmadığını kaydetti.
Özeli şunları ifade etti: “Belgeleri yayınlasın, basına dağıtsın. Bu belgeleri uzman kişiler bir incelesin bakalım, o belgelerin hangisinde müvekkillerim adına yurt dışına ne kadar para gönderildiğini ispat etmeye değer bir belge mi? Biz iddia ediyoruz ki o belgeler Kılıçdaroğlu’nun anladığı cinsten belgeler değil.”
Bir dava daha
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun belgeleri açıklayacağını söylemesinin ardından geçen günlerde CHP liderine 1,5 milyon dolarlık tazminat davası açmıştı.
Özel, “Bugünkü grup toplantısındaki paçavra belgeler için daha ağır bir dava açacağız” dedi.
Erdoğan’ın avukatı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu belgeler müvekkillerimin yurt dışına para transfer ettiğini ispat eden belgeler değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde mukim bir banka şubesinden, müvekkillerim adına kayıtlı bir hesap numarasından, yurt dışındaki herhangi bir şahsa veya herhangi bir şirkete tek kuruş para gönderilmemiştir. Gösterdiği belgeler de bunu ispat eden belgeler değildir. Biz yargı önünde Kılıçdaroğlu’ndan hesabını soracağız ve ‘Hodri meydan’ diyoruz, belgeleri yayınlasın. Yapmadığımız bir şeyi ispat etmek durumunda kalıyoruz. Aslında üzülecek bir durum.”