Yarın kurban bayramı, biliyorum. Bu yazıyı da o nedenle yazıyorum. Geminin kurbanlarını size anıtsatmak için yazıyorum.
Ne oldu, işinden atılan yüz binlerce kamu çalışanı?
Bu bayramda, işsiz, parasız pulsuz, umutsuz ne yapıyorlar? Ne oldu, barış istediler diye kürsülerinden atılan üniversite hocaları? Ne yapıyorlar, ne durumdalar, merak ediyor musunuz?
Ne yapıyor hapisanelerde yatan öğrenciler? Tweet attı diye tutuklananlar?
Suçlananların eşleri, çocukları. Onlar da suçlu sayıldı, biliyor musunuz? Yarın bayram da, onlar bu geminin kurbanları.
Bunca haksızlık, bunca adaletsizlik, bunca zulüm.
Adaleti kurban ettiler, düşündünüz mü?
Dürüstlüğü kurban ettiler, gördünüz mü?
İnsanlığı kurban ettiler. Bu insanlık günahları öyle koçlarla, danalarla affedilemez. Yarın kurban bayramı. Gene bahçeler, yol kenarları kana bulana
cak. Ama asıl kurbanların akan kanları görülmüyor. Haksızlığın kanı akmaz ama zalimden er geç hesap sorar.
Siz hâlâ ‘hepimiz aynı gemideyiz’ masalına inanıyor musunuz? Beni bağışlayın, ben inanmıyorum.