• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Enflasyon dediğimiz şey manavdaki meyve sebzeden ibaret değil; olan gene bize oluyor

06/01/2015 09:52

 

mertMERT YILDIZ

mertyldz@gmail.com / Twitter: @my2048

Dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 yıl sonu enflasyon rakamını açıkladı: 8.76%.


Piyasa ekonomilerinde bir mal ya da hizmete talep arzından fazla ise o mal veya hizmetin fiyatı artıyor. Bu olguya enflasyon diyoruz.

Vahiy gibi kabullenir geçeriz

Ama pek çoğumuz için enflasyon, akşam haberlerinde bir muhabirin mikrofonu manavcı amcaya uzatıp domates ve biberin kilosunu sorması demek. Hep de bu haberler ‘Duydunuz işte sayın seyirciler, bu ay da sebze fiyatları can yakacak gibi görünüyor’ diye biter.

Yılda bir de enflasyonun hesaplandığı sepete dahil olan ürünleri sorgularız. ‘TÜİK fiyatları düşük göstermek için bu yıl sepete deve eti ve uranyum izotopu eklemiş’ deyip açıklanan enflasyonun gerçekleri yansıtmadığına kendimizi inandırırz. Bunlar dışında enflasyon verisi bizi pek alakadar etmez, vahiy gibi kabullenir geçeriz.

Benim enflasyonla ilk yüzyüze tanışmam 1998 yılındaydı. Ekonomi profesörümüz derste ABD’de enflasyonun yüzde 2 civarında olduğunu söylemişti. Öyle bir göğüsüm kabarmıştı ki… Eeee ne de olsa bizde o zamanlar yüzde 100’lerdeydi. Koskoca ABD’nin 50 kat üstündeydik.

Sonradan öğrendim: Enflasyonun yüzde 100’ler bir kenara, yüzde 2’nin üstüne geçmesi kötüymüş.

20150106mert1

Enflasyon o denli önemli bir veridir ki dünyada aylık bazda enflasyon verisi derlemeyen ülke yok gibidir. Doğru dürüst büyüme rakamı hesaplamayan ülkelerde bile enflasyon verisini bulabilirsiniz.

Enflasyon o denli önemli bir veridir ki hemen her gelişmiş ülkede merkez bankaları belli bir enflasyon oranını hedefler.

Bizim Merkez Bankası da enflasyon hedefliyor. 2000’li yıllarda bu hedefler Merkez Bankası’nın namusu gibiydi. Her yıl yılsonu hedefi açıklanır, tutmayacak gibi olursa piyasalar çalkalanır, Merkez Bankası çalışanları uykusuz kalırdı.

Bugünlerde hedefler pek ciddiye alınmıyor. ‘Orta vadede yüzde 5 yapacaz işte, her yıl kaç oldu diye sorma’ diyor Merkez Bankası. Hedef tutmuyor, hedefi değiştirmek yerine ‘orta vade’yi bir sene sonraya atıyoruz.

20150106mert2

Ama suçu Merkez Bankası’na atmak yanlış olur. Ülkemizde enflasyonun kronik olarak yüksek olmasının daha yapısal sebepleri var.

Enflasyonun yapısal sebepleri

para

Fotoğraflar: Reuters

 

Tüketim üretimden yüksek… Bazıları bunu genç nüfusa bağlar, ‘Türkiye’de enflasyon hep yüksek olacaktır’ deyip çıkar işin içinde. Ama genç nüfus sadece tüketimin yüksek olmasını açıklar, üretimin düşük olmasını değil.

Tüketimi karşılayacak kadar üretmediğimiz için aradaki farkı ithal ürünlerle karşılıyoruz. Eee Türk Lirası sağolsun devamlı değer kaybettiği için de bu ithal malların fiyatı artıyor, bize enflasyon olarak yansıyor.

Kayıt dışı ekonomi… Ülkenin işgücünün yüzde 37’si kayıt dışında çalışıyor. Devlet bu insanlardan vergi toplayamıyor. O yüzden ne yapıyor? Özel tüketim vergisi diye bir şey çıkarıyor. ‘Senin maaşından alamazsam tükettiğin petrolden alırım vergiyi’ diyor. Sonra da paraya ihtiyacı olduğunda bu vergileri artırıyor. Vergi artışı bize enflasyon olarak geri dönüyor.

Aslında enflasyon…

ayakkabi-kutusuEkonomi biliminin temelinde kısıtlı kaynakların etkin dağılımını anlamak yatar. Kaynakları etkin bir şekilde dağıtmıyorsanız lüzumsuz bir masraf oluşuyor demektir. Enflasyon aslında bu masraftır.

Örnek: Bir ülke düşünün. Bu ülkenin nüfusu genç ve doğurgan. Bu yüzden bebek bezi talebi çok yüksek. Yine bu ülkede birkaç kişi ayakkabı kutularıyla para kazanıyor ama paralarını bankalara değil Range Rover’lara, AVM’lere, lüks dairelere yatırıyor. Bu ülkede yüksek talebi görüp bebek bezi üretmek isteyen girişimci ise fabrikayı kurmak için bankalardan para bulamıyor, ayakkabı kutularının sahibini tanımadığı için de ondan borç alamıyor. Sonuç olarak bebek bezi pahalıya yurtdışından getiriliyor. Her yıl değer kaybeden kur yüzünden bebek bezi fiyatları devamlı artıyor.

Halbuki bu ülkede adalet olsa ayakkabı kutularındaki para bir şekilde bankacılık sistemine dahil olur, bankalar da bu tasarrufu en çok gelir getirecek yatırımlara (misal bebek bezi) yönlendirir. Bebek bezi yerel olarak üretilir, fiyatları daha az oynar.

Özetle bizdeki kaynak (ayakkabı kutuları) yanlış yönlendirildiği ve yönetildiği için (bebek bezine değil Range Rover’a, AVM’ye, lüks dairelere) enflasyon yüksek oluyor.

Sadece finansal kaynaklar değil, insan kaynağı da etkin bir biçimde kullanılmıyor. Makina mühendisi olabilecek gençlerimiz fırsat eşitsizliğinden ötürü tamirci çırağı oluyor. Gerekli eğitimli insan gücü yokluğundan dolayı yerli araba üretemediğimiz için pahalı ithal araba alıyoruz ama ucuza tamir edebiliyoruz.

Olan gene bize oluyor

sebzeÜrettiğimiz az miktarda mal ve hizmetin fiyatları devamlı arttığı için ihracat gücümüzü kaybediyoruz. Maaşlar enflasyona göre ayarlansın diye devamlı yüzde 8 civarında artıyor. Bu, şirketlerin giderlerini artıyor. Gelirleri de artırmak için fiyatları artırıyorlar.

Enflasyonun bizden daha düşük olduğu rakiplerimiz daha ucuza ürettikleri için onlar daha fazla ihraç ediyor, daha fazla büyüyor. Onlar bir sonraki seviyeye geçiyor, biz olduğumuz yerde sayıyoruz.

Özetle bu enflasyon dediğimiz şey manavdaki meyve sebzeden daha büyük bir olgu. Bu açıdan Merkez Bankası’nın bu konudaki açıklamalarını yakından takip etmekte fayda var.

Yetmez diyorsanız, her ayın ilk cuma günü TÜİK detaylı enflasyon verisini açıklar. Deve eti fiyatları bir şehir efsanesi olsa bile ortalama hacca gidiş ücreti veya set üstü bütangazı ocağı fiyatlarını aydan aya takip edebilirsiniz.

Kategori:Analiz

SON HABERLER

Sagopa Kajmer ve Ferhat Göçer AKP gençlik kolları etkinliğinde Erdoğan'la buluştu

Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi. ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi.

İmamoğlu: 15 yılda imardan birilerine sağladığınız rant 85 milyar dolar

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un önceki yönetimlerine rakam vererek yüklendi: “Sadece 15 yılda 130 projede kamu alanlarından ve imar hareketliliğinden birilerine sağladığınız rant tam 85 milyar dolar”

Tunç: Bugünkü yargı sistemi 12 Eylül'de olsaydı darbecileri yargılardı, gençleri değil

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargı sistemine eleştirilere cevaben “Bugünkü yargı sistemi 12 Eylül’de olsaydı darbecileri yargılardı, gençleri değil” dedi.

Orhan Kemal Roman Armağanı Ayşe Kulin'in 'tüm eserlerine' verildi

54’üncü Orhan Kemal Roman Armağanı, yazar Ayşe Kulin’in ‘tüm eserlerine’ verildi.

AKOM: İstanbul'da bu geceden itibaren sağanak yağış bekleniyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı Afet Koordinasyon Merkezi’ne (AKOM) göre bu geceden itibaren kentte sağanak yağış bekleniyor

'Yerli' kuralı yerli yerinde mi?
Akıntıya karşı kürek çeken Reis

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×