Erdoğan, İdlib’de bir ay içinde, İslamcı isyancıların ağır silahlardan arındırılacakları bir tampon bölge gerçekleştirmek sorumluluğunu yüklendi ve Rusya ile anlaştı.
10) Üç önemli İslamcı örgüt bu anlaşmaya uyamayacaklarını açıkladı; Suriye ordusu da kendisini bu anlaşma ile bağlı saymayacağını bildirdi.
11) Silahsızlandırılacakları güvencesi verilen İslamcı örgütler tahliye isterlerse, bunlar nereden, nasıl, nereye tahliye edileceklerdir; savaşmayı tercih ederlerse çok kan dökülmesi nasıl önlenecektir?
12) Tampon bölge, bir ay sonra gerçekleşse bile, bölgedeki siyasal çözüm önerisi nedir? Esad kendisine ait topraklar üzerinde bir başka ülkenin sürekli denetimini kabul edecek midir? Erdoğan/AKP iktidarı oraya temelli olarak yerleşmeyi mi planlamaktadır?
Sonuç olarak Türkiye, Ortadoğu bataklığındaki İdlib çukurunda kendisini pek çok belirsizlik ve riskle kuşatılmış bir konuma hapsetmiş görünüyor.
DİREN ATATÜRK DÖNEMİ DIŞ POLİTİKASI…
DİREN YURTTA SULH, CİHANDA SULH!