Medeni anlamda ‘çocuk evliliği’ diye bir şey olamaz. Bunun adı çocuk istismarıdır ve suçtur.
Tarikat yapılarında kız çocuklarının okutulmaması, bir mal gibi erkekten erkeğe verilmesi, erkek ve kız çocuklarının beyinlerinin yıkanması, ‘dini gereklilikler’ altında sömürülmeleri çocuk ve insan hakları ihlalidir.
Tarikatların lider kadrosunun laikliğe karşı çıkmasının en büyük nedeni de mevcut hukukun o şahısların imtiyazlarını ellerinden almasıyla doğrudan ilgilidir. Ne kadar denetimden ve kanunlardan uzak kalırlarsa o kadar güçlenirler. Şimdi seçim öncesindeki atmosferde kimilerine bu tarikatların siyasi desteği cazip görünüyor.
Kimileri bazı tarikatların ‘iyi’ olduğunu söyleyebiliyor. Tarikatların içindeki sözde ‘iyilik’ 6 yaşındaki bir çocuğun göz göre göre bir erkeğin istismarına maruz bırakılması kadardır. İyi tarikat, kötü tarikat diye bir şey yok.