MESUDE ERŞAN
mesudeersan@diken.com.tr
@mesudersan
İlaç fiyatlamasında kullanılan avro kuruna yüzde 25 zam öngören kararın yayınlandıktan dokuz gün sonra yürürlüğe girmesi, yeni bir krize yol açtı. Eczaneler ilaç tedarik edemiyor. Eczacılar, “Hastalar ilaca ulaşamıyor!” diyerek Sağlık Bakanlığı’ndan acil önlem almasını istedi.
Resmi Gazete’de 16 Aralık’ta yayınlanan kararla, tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak ilaç kuru 14 lira 387 kuruştan, 17 lira 55 kuruşa yükseltildi. Böylece ilaç kuru, 14 Aralık 2022, 23 Temmuz 2023 ve son düzenlemeyle birlikte yaklaşık bir sene içinde üçüncü kez revize edilmesine rağmen, reel kurun (yaklaşık 32 lira) ancak yüzde 55’ine ulaştı. Zammı daha erken haber alan ilaç firmaları ve depolar, kısıtlı sayıda verdikleri ürünleri tedarik etmeyi kesti. Zamlı fiyattan satabilmek için 25 Aralık Pazartesi’yi bekliyorlar.
‘Ertelenebilir bir ihtiyaç değil‘
19 bölge eczacı odasının oluşturduğu Birlik İçin Elele Grubu, Sağlık Bakanlığı’na ortak bir çağrı yaptı. Son düzenlemenin yürürlüğe girmesi için beklenen sürenin ilaç yokluğunu dayanılmaz bir hale soktuğunu belirten odalar, şunları belirtti: “İlaca ticari bir ürün gibi bakamayız. İlaç olmazsa olmaz yaşamsal bir ürün. Ertelenebilir bir ihtiyaç değil. Sağlığın temel unsuru. ‘İlaçla ilgili fiyat değişiklikleri enflasyonu yükseltir, kamu maliyesine yük getirir’ mantığıyla bakılamaz. Eczacı çaresiz, hastasına ilaç bulamıyor.”
‘Sanki altın, bozdurmak istemiyorlar’
Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Cem Kılıç, firmaların depolara, depoların da eczanelere ilaç vermediğini söyledi.
İlgili kararın uygulanma tarihi nedeniyle sorun yaşamayı beklediklerini belirten Kılıç şöyle konuştu: “Zaten kriz vardı. Bu krizi çözmek bir yana, yeni bir kriz yaratıldı. Hastaların ilaçla buluştuğu yer eczane. Ama bizde ilaç yok. Depoları aradığımızda, ‘Valla billa yok’ diyorlar. Onlar da ilaç firmalarından almaya çalışıyorlar. Firmalar sınırlı sayıda veriyor. Çeyrek altına zam gelmesi bekleniyor gibi. 25 Aralık’ta yüzde 25 zam geleceğini bilenler, elindekini bozdurmak istemiyor!”
Kanser hastalarının dahi ilaçlarına ulaşamadığını belirten Kılıç, eczacıların dayanışma gruplarıyla bazen başka kentlerden temin ederek ihtiyacı karşılamaya çalıştığını anlattı.
‘Bıçak gibi kesildi‘
Eczacı Zozan Padel, ilaç firmalarının telefonlarına yanıt dahi vermediğini söyledi. Depoların internet sitelerinden sipariş veremediklerini belirten Padel, şöyle devam etti: “Zaten ilaç sıkıntımız vardı. Kur ayarlamasının duyurulmasıyla ilaç bıçak gibi kesildi. İthal ilaçlara erişimimiz tamamen durdu. Yerli ilaçlara ulaşmak biraz daha rahat. Mümkün olduğunca komşu eczanelerden ya da nereden bulabilirsek sorunu çözmeye çalışıyoruz. Tedavi nedeniyle kan değerleri çok düşen kanser hastalarının alması gereken önemli bir ilaç var ona hiç ulaşamıyoruz. Bu ilacı hemen almaları gerekiyor, yok.”
Güncellenen kurun reelin hala çok gerisinde olduğunu vurgulayan Padel, dolayısıyla ilaç sıkıntısını tamamen bitirmeye yetmeyeceğini söyledi. Firmaların bazı ürünlerini Türkiye piyasasından tamamen çektiğini anlatan Padel, antibiyotik, ağrı kesici, kalp, tansiyon, diyabet gibi hemen her grup ilaçta sorun yaşadıklarını aktardı.
‘Sorumlusu eczacılar değil’
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Arman Üney, ilaç yokluklarının önüne geçmek için düzenlemenin yayınlandığı ilk gün itibariyle başta Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu olmak üzere diğer
ilgililerle görüştüklerini ve uygulamanın yürürlük tarihinin erkene çekilmesini talep ettiklerini söyledi.
Bu çabalarının karşılık bulamadığını belirten Üney şöyle devam etti: “Güncellemenin
yayınlandıktan dokuz gün sonra yürürlüğe girecek olması hem hastalarımıza hem de meslektaşlarımıza çok zor günler yaşatıyor. Hastalarımız, mevsimsel hastalıkların tedavisinden, kronik hastalıklarda kullanılan ilaçlara kadar çok sayıda ilaca erişimde sıkıntı yaşarken, her dakikanın kritik olduğunu bilen meslektaşlarımız hastalarını ilaçsız bırakmamak için adeta çırpınıyor. Ancak yaşanan sorun ortada. Yaşanan ilaç yokluklarının sorumlusu eczacılar değildir.”