ALTAN SANCAR
altan-sancar@hotmail.com / @altansancarr
Ankara’da sekiz kişinin ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması, başlamadan ertelendi.

Aralarında gazeteci Kenan Kırkaya ve sendikacıların bulunduğu, 2017’de açılan davanın duruşması dün Ankara 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme girişinde asılı bulunan çizelgede duruşmanın başlaması saati 14:00 olarak gösterildi. Yargılanan isimler ve avukatları, duruşma başlamadan önce mahkeme salonu önündeydi.
Duruşma saatinden bir saat önce mahkeme önünde bekleyen sanıkların cep telefonlarına Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden kısa mesaj gönderildi.
UYAP tarafından gönderilen mesajda, duruşmanın henüz görülmeden 7 Aralık tarihine ertelendiği belirtildi. Sanık ve avukatları e-Devlet üzerinden yaptıkları kontrolde de duruşmanın ertelendiğini gördü.
Bir saat sonra başlayan duruşmada mahkeme heyeti eksik evrakların tamamlanması için duruşmayı 7 Aralık’a ertelemeye karar verdiklerini açıkladı.
Ya iade ya imha
Duruşma sırasında Kırkaya’nın avukatı Nuray Özdoğan ile mahkeme başkanı arasında ‘kitap taslağı’ diyalogu yaşandı.
Özdoğan, Kırkaya’nın evine düzenlenen polis baskınında el konan Kürtçe roman çalışmasının taslağının orijinal el yazısı halini talep etti. Mahkemenin el yazısı roman hakkında önceden verdiği ‘kitap taslağı’ kararını hatırlattı.
Mahkeme başkanı ise taslağın bir kopyasının iadesine karar verdiklerini ancak orijinal haline dair karar için hükmü bekleyeceklerini belirtti.
Yargıç, taslağın iade edilebileceği gibi yakılarak imha edilmesine de karar verilebileceğini söyledi.
Ne olmuştu?
Ankara başsavcılığı, 2016 yılında aralarında gazeteci Kenan Kırkaya’nın da bulunduğu birçok kişiye soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonucunda 2017 yılında iddianame hazırlamıştı.
Kırkaya, 12 Aralık 2016’da evine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. Baskında Kırkaya’nın dijital materyallerine ve çalışmalarına el konmuştu. El konanlar arasında Kırkaya’nın Kürtçe el yazısıyla kaleme aldığı edebi çalışmalarının bulunduğu iki defter de yer almıştı.
Savcılık, çalışmaların ‘örgütsel propaganda içerikli yazıların olduğunu’ iddia etmişti. Kırkaya ise bu çalışmanın tutuklu bulunduğu dönemde cezaevinde kaleme aldığı edebi çalışmalar olduğunu ve tamamlanmadan tahliye edildiğini belirtmişti.
Mahkeme, savcılığın aksine, el yazılarının ‘kitap taslağı’ olduğuna ve bir örneğinin Kırkaya’ya iade edilmesine karar vermişti. Ancak orijinal halinin iadesinin talebini reddetmişti.