Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, verilen sözlerin aksine adım adım bitiriliyor. Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Muharrem Baytemür, uzmanların yüzde 70’ten fazlasının Etlik Şehir Hastanesi’ne gittiğini, asistan eğitimlerinde ciddi sorunlar olduğunu söyledi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Ankara Tabip Odası (ATO), Dr. Sami Ulus Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin şehir hastaneleri gerekçe gösterilerek işlevsiz hale getirilmesiyle ilgili bugün bir basın toplantısı düzenledi.
Baytemür’ün verdiği bilgiye göre 1963 yılında 150 yatak kapasitesiyle hizmete açılan hastane, 23 Haziran 2008 tarihinde Zübeyde Hanım Doğumevi ile birleşti. Zaman içinde gelişerek 2012 yılında Balgat Semt Polikliniği, 2016 yılında Beştepe ek hizmet binasını da bünyesine katan, yan dal uzmanlıkları veren hastane, yakın zamanda Etlik Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla farklı bir sürece evrildi. 418 yatak, 40 eğitim görevlisi, 210 uzman, her dalda asistan ve 1792 personeli olan hastane kapanmaya doğru gidiyor.
Eylülde Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeye göre Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kısmen taşınarak ‘TC Sağlık Bakanlığı Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ adı altında A-2 dal hastanesi rolünde hizmete devam edecekti.
Uzmanların yüzde 70’den fazlası şehir hastanesine gitti
Ancak Etlik Şehir Hastanesi açılmadan bir gün önce, 27 Eylül’de başka bir genelgeyle kısmen Etlik Şehir Hastanesi’ne taşınacağı, eğitim ve araştırma hastanesi vasfının devam edeceği belirtildi.
Statü olarak önce devlet dal hastanesine çevrilen, kısa süre sonra yayımlanan genelgeyle tekrar eğitim ve araştırma hastanesi olan Sami Ulus’un, bu statüsünü kağıt üstünde koruduğunu söyleyen Baytemür, şunları dedi: “Uzmanların yüzde 70’ten fazlası Etlik Şehir Hastanesi’ne gitti. Asistanlar ekimdeki görevlendirmeyle Etlik Şehir Hastanesi’ne gitti, Sami Ulus’a geçici görevle geliyorlar. 150 asistan Etlik Şehir Hastanesi’nde, 16 asistan Sami Ulus’ta. Görevlendirmelerin neye göre yapıldığı, ne kadar süreceği belirsiz. Acil serviste ise mevzuata aykırı şekilde pratisyen hekimler uzmanlarla nöbet tutuyor. Asistan yok.”
Ankara Tabip Odası’nın tespitlerine göre hastane hızla yol oluyor:
“Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği’ne göre asistanlar eğitim kliniği olmayan yerlerde çalıştırılamazlar. Ancak son durumda, asistanlar ve tez hocaları ayrı hastanelere dağıldı. Bunun akademik çalışmayı olumsuz etkilemesi kaçınılmaz. Yan dallarda da uzman sayısı ciddi oranda azaldı. Biyokimya da iki uzmandan biri, çocuk cerrahisinde 12 uzmandan altısı, çocuk kalp damar cerrahisinde beş uzmandan üçü, çocuk kardiyolojisinde altı uzmandan dördü ve tüm yan dal asistanları gitti. Anjiografi ünitesi kapatıldı. Çocuk metabolizma ve hastalıklarından iki uzmandan biri, çocuk nefrolojisinde beş uzmandan üçü, çocuk nörolojisinde yedi uzmandan altısı ve tüm yan dal asistanları gitti. Çocuk enfeksiyon hastalıklarında dört uzmandan ikisi, çocuk gastroenterolojinde üç uzmandan biri, çocuk radyolojinde altı uzmanın hepsi gitti. Radyolojide altı uzmandan beşi gitti. Çocuk romatolojinde iki uzman da ve yan dal asistanları gitti. Romatoloji polikliniği kapatıldı. Yenidoğan (neonatoloji): 10 uzmandan sekizi gitti.”
Ünite, servis, poliklinikler kapatıldı
Hastanede çok sayıda ünite, servis ve poliklinik de kapatıldı. Üç pediatri, enfeksiyon hastalıkları, palyatif bakım, Beştepe binasındaki yoğun bakım ve yenidoğan yoğun bakım, çocuk onkoloji, çocuk hematoloji servisleri, çocuk romatoloji polikliniği, anjiyografi ünitesi, sosyal pediatri polikliniği, Beştepe binasındaki acil servis kapatıldı. Çocuk cerrahisi servisinde ameliyat yapılmıyor. Çocuk kardiyovasküler kliniğinde işlem yapılmıyor. Kadın doğum servisi tamamen kapatıldı ve tüm klinik Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşındı.
Ayrıca iki ayrı yataklı servis olan nefroloji ve endokrin servisleri birleştirildi. Radyolojide bilgisayarlı tomografi ve MRG çekimleri devam ediyor. Haftada bir gün bir uzman hekim Etlik Şehir Hastanesi’nden gelip çekimleri raporluyor ancak anestezi ile çekim yapılmıyor.
Baytemür Sami Ulus Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nin eğitim kadrosuyla birlikte Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşındığını söyleyerek şunları dedi: “Taşınma sürecinde iki ay Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS) ile hasta bakılmadı. Elektif ameliyatlar yapılmadı. Ek binada pediatrik acil servis kapatıldı. Olası acil çocuk hastalar için pratisyen hekimler görevlendirildi. Bu süreçte eğitim klinikleri hasta göremedi ve asistan eğitimleri aksadı. Şu andaysa Sami Ulus Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beştepe ek binası, devlet hastanesine dönüştürülmüş durumda.”
Bakan Koca sözünü tutmadı
Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın 21 Eylül’de paylaştığı “Hiçbir hastanemiz kapanmayacak, yepyeni bir hastanemiz daha oldu” sözünden çıktığını hatırlatan Baytemürşöyle devam etti:
“Gerçek başka. Dr. Sami Ulus Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde diğer hastaneler gibi seçime kadar kapanmadan ama yavaş yavaş içi boşaltılarak fiili olarak kapanmaya başladı. Bu belirsizlik ve bölünmüşlük durumu asistan hekimlerimiz başta olmak üzere eğitim görevlisi ve uzman hekimlerimizi ciddi düzeyde kaygılandırmakta, eğitimin aksamasına yol açmakta, vatandaşların hizmete erişimini zorlaştırmaktadır. Bir an önce netleşme sağlanmalı, eğitim ve araştırma hastanesi vasfının korunmasına yönelik gerekli adımlar atılmalıdır.”
Ameliyatlar yapılamadı
TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten; TTB’nin ve tabip odalarının yeni hastane yapımına karşı olmadığını belirtti ve “Biz bir hastane yapılırken diğer hastanelerin kapatılmasına, ülkenin geleceğinin ipotek altına alınmasına, sağlık hizmetinin şehrin bir ucuna toplanmasına, hastane kadrolarının ve tıbbi cihazların korunmamasına karşıyız” diye devam etti.
Etlik Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla birlikte sağlık alanındaki kaosun derinleştiğini söyleyen Ökten, eğitimin niteliksizleştiğini, akademik kadronun parçalandığını ifade etti.
Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun, Etlik Şehir Hastanesi’nin açılması sonrası yaşanan kaostan en çok asistan hekimlerin etkilendiğini söyledi. Coşkun, “Bu çalışma biçimi usulsüzdür ve ne kadar süreceği belirsizdir. Eğitimler aksadı, birçok asistan hekimin yüz yüze eğitim hakkı elinden alındı. Bazı bölümlerde hoca kalmadı. Ameliyatlar yapılamadı. İş yükü çok ciddi anlamda arttı. İşleyiş tamamen düzensizleşti. Asistan hekimler bu belirsizliğin son bulmasını ve eğitimlerin sorunsuz devam etmesini istiyor” diye konuştu.