Konuştuğum yabancıların tamamına yakını, seçim kararı açıklandığı gün, mevcut tabloya bakarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti’nin kazanacağına inandıklarını saklamıyor.
Peki ne değişti de biraz önce aktardığım tahmine gelindi? Yine herkesin ortak yanıtı “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin şaşırtıcı çıkışı” oldu.
Kurultaylarda iki kez yenilgi alan Muharrem İnce’nin CHP tabanında ve ülkenin genelinde bulduğu karşılığa şaşırmışlar. Diğer taraftan şu yorumu yapıyorlar: “AK Parti ile MHP’nin icadı olan ittifak formülü yüzde 10’luk baraj sorununu ortadan kaldırarak Saadet Partisi ile İYİ Parti’yi denkleme dahil etmiş. CHP’nin İYİ Parti ile Saadet Partisi’ni kendisiyle aynı çatı altında buluşturması ve milletvekili listelerinde sol tabanın beklentilerini karşılamaması da HDP’nin işine gelmiş. Kılıçdaroğlu bilerek ya da bilmeyerek çok stratejik adımlar atmış.”
Bazı Avrupalı diplomatlar, “ulusalcı” olarak bildikleri Muharrem İnce ile yüz yüze de görüşmüşler. İnce o görüşmelerde “Göreve gelir gelmez, hiç vakit kaybetmeden AB ülkelerinin başkentlerini gezeceğim. Masaya oturacağım. Bunu AB istiyor diye değil, halkımız hak ediyor, bizim ihtiyacımız var diye… AB’nin Türkiye’deki yargı ile ilgili söylediklerinin tamamı doğru…” demiş ve kendisine yönelik bakış açısını da büyük ölçüde değiştirmiş.
Diplomatik misyonlardan, son bir tespit olarak da şunu aktarmam gerekiyor:
Tamamına yakını, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu ne olursa olsun İnce’nin 2018 seçimleri sonrasında CHP’nin başına geçeceğine kesin gözle bakıyor.