Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 2010’da yaptığı bir konuşmadaki ifadelerinden ötürü ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı galeyana getirmek’ suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında, “Siyaset yapma hakkımı, halkımı temsil etme yetkimi kullanmak istemem sebebi ile savcılar tarafından bana karşı suç işlenmiştir” dedi.

Fotoğraf: DHA (Arşiv)
Cumhuriyet’in haberine göre Erciş 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nce açılan davanın ilk duruşmasına SEGBİS’le katılan Demirtaş, iddianamenin yedi yılı aşkın bir süre önce hazırlanmış bir fezlekeden ortaya çıktığını belirtti: “O tarihte yapılan anayasa değişikliği referanduma sunulmuştu bizler de bu anayasa referandumuna karşı lehte ve aleyhte beyanda bulunduk. Her şeyden önce iddia makamının hazırladığı iddianameye konuşmanın tamamının eklenmesi gerekiyordu. Bir konuşma bütünü ile değerlendirildiğinde içeriğinin ne olduğu ancak böyle açığa çıkar. Burada açıkça bir çarpıtma var.”
İfade özgürlüğü vurgusu
Kullandığı cümlelerin ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiğini vurgulayan HDP eş genel başkanı, iddianamede somut bir tespit veya somut bir suçlama olmadığını öne sürdü: “Örneğin halkı tahrik etmek, suç işlemeye teşvik etmek ve propagandayla ilgili somut bir delil yoktur. ‘Ben de Demirtaş’a iddianame hazırlayayım, benim de çorbada tuzum olsun’ düşüncesi ile hazırlanmış bir iddianamedir. Bu iddianamenin mahkeme tarafından en başında reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada bana karşı açıkça suç işlenmiştir. Bu savcılar her kimse araştırılmasını istiyorum.”
Hazırlanan iddianamenin siyaseti çözümsüzlüğe götürme amaçlı olduğunu ifade eden Demirtaş, “Ciddiyetsiz soruşturma ve ciddiyetsiz, kapsamlı araştırma yapılmadan, biz bunları basit tutuklama gerekçesi olarak görüyoruz. 17 dosyanın birleştirilmesi ve iftira denilebilecek basit iddianamelerle tutuklu bulunuyoruz. Verilen karar 6 milyon seçmene hakaret nezdindedir” diye konuştu.
Demirtaş’ın savunmasının ardından duruşma 27 Nisan’a ertelendi.
Eş başkanlar dahil 11 vekil tutuklu
Eş başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu HDP’li 12 vekil, 4 Kasım’da sabaha karşı evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınmıştı.
Diyarbakır milletvekilleri Ziya Pir ve İmam Taşçıer ile Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Demirtaş ve Yüksekdağ’la birlikte grup başkan vekili İdris Baluken, Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Selma Irmak, Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ve Şırnak Milletvekili Ferhat Encü tutuklanmıştı. İki gün sonra da Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan tutuklanmıştı.
HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel ve Siirt Milletvekili Besime Konca da Ankara’da gözaltına alınmalarının ardından 12 Aralık’ta tutuklanmıştı. Böylece tutuklu vekil sayısı 12’ye yükselmişti.
Leyla Birlik’in tahliye edilmesiyle beraber tutuklu HDP’li vekillerin sayısı 11’e düşmüştü.