Altılı masadaki Gelecek Partisi’nin genel başkanı Ahmet Davutoğlu, cumhurbaşkanın kendi başına karar aldığı durumda kriz çıkacağını, ülkenin seçime gideceğini söyledi.
Davutoğlu, iktidara geldiklerinde altılı masayı oluşturan genel başkanların imza yetkisine sahip olacağını söylemiş; bu sözleri tartışma konusu olmuştu: “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak.”
Habertük yayınında Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan Davutoğlu, özetle şunları dedi:
* Biz toplucak 360’ı çıkarmak için en optimum seçim algoritmasını kuracağız. Şimdi bu ne demektir? Bütün gücümüzle Meclis’te 360’ın üzerine çıkmak için algoritmalar geliştireceğiz. Kaç milletvekili varsa o kadar bakanlık alacak. Diyelim ki A partisi büyük çoğunluğa sahip yedi-seki bakanlığı olacak. Altılı masada olanların hepsi cumhurbaşkanı yardımcısı ve en az bir bakanlık alacak.
* Asla vesayet altında çalışacak bir Cumhurbaşkanını işbaşına getirmeyiz. Güçlü cumhurbaşkanı olacak; ama şimdiki Cumhurbaşkanı anlayışıyla tek başına karar veremez. Biz yaklaşık birkaç toplantıda şu temel sorunla ilgilendik; acaba genel başkanlar cumhurbaşkanı yardımcısı olsun mu diye uzun istişareler yaptık. Genel başkanlar Cumhurbaşkanı yardımcısı olacaklar.
* (Ersoy: “Seçilen cumhurbaşkanı dedi ki, ‘Ben kabul etmiyorum. Aldığınız oylar da düşüktü. Ben bu kararı veriyorum.”) Dediği anda bir kriz çıkar, çok açık söyleyeyim ve o cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder. Ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır.
‘Masayı kurarken doğal adaylıklarımızdan feragat ettik’
* Altılı masadan her birimiz aday olsun, herhangi birisinin yüzde 50’yi yakalaması mümkün mü? Sayın Akşener’i de kendi partisi görmek ister. Sayın Babacan’ı, sayın Uysal’ı, sayın Karamollaoğlu da öyle. Biz masayı kurarken doğal adaylıklarımızdan feragat ederek masaya geldik.
* Bizim aramızda bir mutabakat metni bu. Ben başbakanlık yaptım. Eskiden bakanlar kurulunda karar çıkması için bütün bakanların imza atması gerekiyordu. Bu başbakan üzerinde de vesayet anlamına mı geliyor? Türkiye’de 4 partili hükümet de kuruldu. Her konuda başbakanı istişareye zorlayan bir şey. Aramızdaki mutabakat bu diyeceğiz, tabii ki Cumhurbaşkanının imzasıyla çıkacak.
* Biz Cumhurbaşkanı yardımcısıyız, elimizin taşın altına koymuşuz. Hepimiz bu meselenin içindeyiz. Bu sözlerimin iki ana hedefi var. Birincisi seçimi kazanmak. Biz eğer çıkıp kitlelerin önüne bizim cumhurbaşkanı adayımız bu şahıstır deyip oy isteyeceksek, o kitlelerin bizim etkimizi görmesi lazım. Kendilerini temsil ettiğini düşünen toplumsal kesimlerin orada yetki sahibi olarak görmeleri seçim kazandırır.
* PKK’ya karşı en sert mücadeleyi vermiş birisiyim.
* Başörtüsü meselesini altılı masada konuştuk. Sayın Kılıçdaroğlu’nun saygı duyulacak girişimiydi. Sayın Erdoğan’ın çok kötü tabirle ‘gollük pas’ dedi. Çok rahat çözülecek meseleyi yokuşa sürdü. Böyle bir konu referanduma gitmemeli. Bu konu Meclis’te çözülmeli. Muhalefetin bu konudaki görüşleri göz önüne alınarak Meclis’te görüşülmeli.