İlk işaret fişeğini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek attı. “Benim yüzde yüz kasetim var” dedi. Ardından Başbakan Erdoğan “Benim, Cumhurbaşkanı’nın ve Genelkurmay Başkanı’nın kasetleri var” dedi. Şimdi böylesine iddialı demeçler karşısında elbette herkes bu kasetlerin kimin elinde olduğunu, nasıl çekildiğini merak ediyor etmesine ama kasetlerin içeriğini merak etmekten de kendini alamıyor.
Melih Gökçek ne yapmış olabilir ki kaseti olsun? Korkuyor, çekiniyor ve seçim sonrasında cemaat kaybedene kadar Başbakan’a açıktan destek vermekten çekiniyor. Biz bilmediğimize göre Gökçek’in hepimizden sakladığı bir sırrı var sanırım. Benzer bir durum Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı için de geçerli. Başbakan bu kadar emin konuştuğuna göre bu kasetlerin sadece varlığını değil içeriğini de biliyor olmalı. Kişisel bir sır mı, bir günah mı, bilmediğimiz bir suç mu gizli bu kasetlerde ki birileri devletin zirvesini tehdit ediyor. Neden isimleri kaset ile anılanlar ilk iş olarak savcılığa başvurup bu şantajcılardan şikâyetçi olmuyor. Neden korkuyorlar?