• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Çözüm için başlangıç: Muhatap kim?

22/09/2021 12:15

İHSAN DAĞI

@IhsandagiENG

Kürt sorununda ‘muhatabın kim olduğu,’ konuyu takip edenler için eski ve bıkkınlık veren bir tartışma olabilir. Ancak, HDP 2023 seçimlerine ilişkin bir ‘tutum belgesi’ hazırlamak üzereyken, CHP genel başkanının, Kürt sorununun çözümünde ‘muhataplarının HDP olacağını’ söylemesi son derece önemli.


Önemli, çünkü yan yana gelen bu ‘iki kelime’ çok şey anlatıyor. CHP’nin ‘Kürt sorunu’nun varlığını kabul ettiğini, bir çözüm perspektifi bulunduğunu ve muhatabın da hakkında şu an kapatma davası süren HDP, HDP’nin de ‘meşru’ bir aktör olduğunu deklere ediyor. Çözüm için yeter mi? Yetmez, ama…

Kürt sorununun, muhatap olarak HDP ve Meclis’i adres gösterince hemen çözülebileceğini sanırım kimse düşünmüyor. Bu başlangıç noktasında bile farklı kesimler arasında, hatta HDP içinde farklı görüşler olduğu gözden kaçmıyor. HDP eski eş-başkanlarından Sezai Temelli’nin, “Demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır” açıklaması, birçok kişiyi şaşırttı ve demokratik muhalefetten de sert tepki aldı. Temelli’nin açıklaması aslında tümden temelsiz değil; AKP’nin yürüttüğü çözüm sürecinde asıl muhatap olarak Öcalan alınmıştı. Temelli de o eski ‘çözüm modeli’ne işaret ediyor. O model çöktü ama anlaşılan HDP çevrelerinde ağırlığını koruyor, çünkü ‘model’ sadece AKP’nin tercihini yansıtmıyordu, Kürt siyasal hareketinin tercihi de bu yöndeydi. Bugün de HDP’de ve genelde Kürt siyasal hareketinde ‘muhatap’ konusu kestirip atılabilecek bir konu değil.

HDP’nin mevcut eşbaşkanlarından Mithat Sancar’ın, “Çok geniş toplumsal mutabakat ve meşruiyete ihtiyaç var. Çözümün adresi Meclis’tir” dedikten sonra, “Hiçbir aktör göz ardı edilemez” sözünü eklemesi dikkat çekici. ‘Göz ardı edilemeyecek’ aktörlerden birisinin Öcalan olduğunu ima ediyordu bu açıklama; çözüm için ‘Öcalan realitesi’ne göndermede bulunuyor.

Ardından Selahattin Demirtaş’ın açıklaması geldi:“Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. Çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir.“

Birçok kişi, ‘Demirtaş tartışmaya noktayı koydu’ dedi ama Demirtaş’ın da ‘tüm taraflar ve her kesim’ sözleri, çözümün Öcalan dahil çok geniş kesimlerin sürece katılması ve muhataplığıyla olabileceği mesajını veriyor. Kısaca, Demirtaş da bir yandan Meclis’in asıl çözüm adresi olduğunu ve HDP’nin aktörlüğünü vurgularken, öte yandan Öcalan’ın bir aktör olarak varlığını yadsımıyor. Zaten böylesine karmaşık ve çok boyutlu bir sorunun çözüm sürecinde farklı aşamalarda farklı aktörlerin, mekanizmaların ve kurumların devreye girmesi gerekir. Ancak bu defa sürecin gizli kapaklı değil, Meclis odaklı yürütülmesi gerektiğini konusunda şimdiden geniş bir uzlaşı mevcut.

Sonuçta, HDP’nin içinde bulunduğu durum ‘dışarıdan’ göründüğü kadar yalın ve basit olmayabilir. Parti, en azından 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana ne kadar ‘Türkiyelileşecek’, ne kadar ‘Kürt siyasal hareketi’nin temsilcisi olarak kalacak ikilemini sorguluyor ve aşmaya çalışıyor. Demirtaş’ın 5 yıldır cezaevinde tutulması aslında bu ikilemden çıkış kararını da geciktirmiş gibi.

7 Haziran 2015 seçimleri sonrası Diken’e yazdığım bir yazıda ‘HDP, İmralı ve Kandil’den bağımsız bir siyaset izleyebilir mi?’ diye sormuştum. Sorunun cevabını Metropoll araştırma şirketinin Haziran ayı araştırmasında halkın kendisi vermişti aslında. Metropoll’un araştırmasına göre, toplumun yüzde 62’si Demirtaş’ın, Öcalan ve Kandil’den bağımsız siyaset yapmasını istiyordu. HDP seçmeninin de yüzde 59’unun talebi bu yöndeydi. Seçimde yüzde 13 oy alan HDP artık Kürt sorununda ‘asıl aktör’ olarak görülmeye başlanmıştı.

Doğrudan ‘muhataplık’ konusunda da aynı araştırma ‘Yeni dönemde barış sürecinin muhatabı kim olacaktır?’ sorusunu yöneltiyordu. Toplumun yüzde 56’sı ‘HDP ve Demirtaş’ karşılığını verirken, bu oran HDP’lilerde yüzde 70’e çıkıyordu.

Artık oldukça ‘eskimiş’ de olsa bu veriler o zaman bir şeyler anlatıyordu: AKP’nin çözüm süreci modelinin ‘İmralı-Öcalan’ merkezli yürütülmesine bir tepkiydi bu. Hem toplumun geneli, hem HDP seçmeni temsil gücü tartışılmaz bir siyasi aktör olarak HDP’yi sürecin asıl muhatabı olarak görmek istiyordu.

Bu eğilimin bugün daha da güçlenmiş olduğunu düşünebiliriz. HDP, temsil gücü, meşruiyeti ve siyaset tecrübesiyle Kürt sorununun çözümünde elbette asıl muhatap. Bunu reddedemez. Aksi, varlığını ve meşruiyetini inkar etmek olur. Ama muhtemelen reddedemediği bir diğer olgu da ‘Öcalan realitesi.’ 2015’de Demirtaş’la başlayan siyaset anlayışının parti içinde kurumsallaşması, hem Türkiye’nin demokratikleşmesine hem de partinin tabanını kaybetmeden İmralı, Kandil, devlet ve muhalefet ile olan ilişkilerini kolaylaştırabilirdi.

Her durumda Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi ‘muhatap’, İYİ Parti’nin de ‘meşru’ bir parti olarak nitelemeleri, 2023’e doğru geniş bir ‘demokrasi bloku’ kurulabileceği ve iktidar değişiminin Kürt sorununda çözümün yolunu açacağı umudunu yeşertmeye başladı.

CHP ve HDP çevrelerinde yapılan açıklamalar gösteriyor ki, Türkiye ‘yeniden demokratikleşince’ Kürt sorununun yeni aktörler ve süreçlerle çözümü de daha mümkün hale gelecek.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: İhsan Dağı

SON HABERLER

Trafiğe 188 bin araç daha

Trafiğe nisanda 192 bin 983 araç daha kaydedilirken 3 bin 978 aracın kaydı silindi. Böylece toplam kayıtlı araç sayısı 188 bin 5 arttı.

Trump'ın 11'inci torunu dünyaya geldi

ABD Başkanı Donald Trump’ın 11’inci torunu dünyaya geldi.

Büyükçekmece Belediyesi'ne 'yolsuzluk' soruşturması: Kemal Şahin tutuklandı

Büyükçekmece Belediyesi’nde ‘yolsuzluk yapıldığı’ iddiasına ilişkin soruşturmada işadamı Kemal Şahin tutuklandı.

Nisanda konut satışları arttı

Nisanda konut satışı Türkiye genelinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 56,6 artarak 118 bin 359 oldu.

Osmaniye'de sağanak yağışta dere taştı: Sekiz araç sürüklendi

Osmaniye’de sağanak yağışta Bülbül Deresi’nin taşması nedeniyle sürüklenen sekiz araçtan yedisine ulaşıldı, bir aracı arama çalışmaları devam ediyor.

Sonbahar Ekinoksu ve önümüzdeki üç aya bakış
Piyasalarda yaz rehaveti bitiyor

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×