MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Marmara ve Ege bölgelerinde yer yer toz taşınımı beklendiği, yaşanabilecek olumsuz koşullara dikkatli ve tedbirli olunması uyarısı yaptı. Toz taşınımı hava kirliliğini artırıyor. Astım gibi solunum ve dolaşım sistemi sorunlarını şiddetlendirebiliyor.

Çöllerden kalkan tozlar, atmosferin üst tabakalarına yükselerek uzun mesafeler kat ediyor. Göreceli olarak daha büyük olan toz parçacıkları, kaynak alanlarının yakınlarında çökerken, küçük olanlar binlerce kilometre yol alabiliyor. Afrika (Sahra Çölü), Arabistan Yarımadası, Asya (Gobi ve Taklamakan Çölleri), Güney Amerika ile Avustralya’daki çöller başlıca toz kaynak alanları.
Her yıl çöllerden atmosfere karışan tozların miktarının yaklaşık 2 milyar ton olduğu tahmin ediliyor. Sahra bölgesinden atmosfere salınan yıllık toz miktarı, Dünya üzerindeki tüm kaynaklardan salınan toz miktarının yaklaşık yarısı kadar. Sahra’dan sonra gelen önemli toz kaynak alanları sırasıyla Ortadoğu ile Orta ve Güney Asya. Afrika ve Ortadoğu Bölgelerinden kaynaklanan tozlar, Dünya yıllık toz salımlarının yaklaşık olarak yüzde 70’ini oluşturuyor.
Türkiye ‘tozlu kuşak’ta
‘Tozlu kuşak’ olarak ifade edilen Afrika, Orta Doğu ve Asya çöllerinin neredeyse tam ortasında yer alan Türkiye, dünyadaki en önemli iki toz kaynağı olan Afrika ve Orta Doğu kaynaklı çöl tozlarının etkisi altında bulunuyor.
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, toz taşınımıyla ilgili Diken’in sorularını yanıtladı.
Güçlü fırtınaların havaya kaldırdığı çöl tozları, uzaydan görünecek kadar yoğun olabiliyor. Tozlar beş bin metreye kadar yükselebiliyor. Okyanusları aşarak diğer kıtalara ulaşabiliyor. Kimi zaman ülkemizde de olduğu gibi daha hafif yerel esintiler söz konusu tozların çökelmesini engelleyerek havada asılı kalmalarına neden oluyor. Islak zemine çöken ya da yağışla inen tozlar, çamur birikintisi haline dönüşüyor. Bizde gökten çamur yağdığı söylenirken, bazı batı ülkelerinde renginden ötürü ‘kanlı yağmur’ deniyor.
Güler’in verdiği bilgiye göre, bu tozlar insanlar için sağlıklı olmasa da örneğin yağmur ormanlarına yararlı besleyici maddeler içeriyor. Okyanusun besin bakımından zenginleşmesine katkıda bulunuyor. Ancak Kuzey Afrika’dan taşıdıkları zararlı bazı mini canlılar nedeniyle çok kırılgan olan mercan resiflerinin zarar görmesine ve azalmasına yol açıyor. Kırmızı su yosunlarının üremelerini artırması nedeniyle denizlerin maviden kırmızıya dönmesine neden oluyor. Bu zehirli su yosunları çok sayıda balık, deniz memelisi ve kuşu zehirliyor.
Sahillerde etkisi daha fazla
Havada yüksek düzeye ulaşan kırmızı tozların insanlarda da solunum sorunlarının artmasına neden olabileceğini belirten Güler şöyle devam etti: “Solunum yollarında tahriş edici etkisi nedeniyle astım krizlerini alevlendirebiliyor. Özellikle sahil bölgelerinde yaşayanlarda etkisi daha fazladır. Sahra tozlarının yoğunlaştığı dönemlerde solunum sistemi yakınmaları nedeniyle acil servislere başvuru sayısında artış görülebilir. KOAH ve astım hastalarının sıkıntıları artabilir.”
Çöl tozları astımı, solunum ve dolaşım sistemi sorunları olanların belirtilerinin şiddetlenmesine, krizlerin alevlenmesine yol açabiliyor. Güler, “Olumsuz etkileri özellikle yoğun egzoz kirliliği ve nem olan bölgelerde artıyor. Gözlerde yanma ve yaşarmaya yol açabilir” dedi. Sağlıklı insanlarda öksürük, boğazda yanma, göz yaşarması vb. belirtiler dışında olumsuz etki yapmıyor. Ancak göz iltihaplanmaları görülebiliyor. Kumlar çekildikten sonra da birkaç gün sürebiliyor.
Meteorolojinin uyarıları izlenmeli
Tozların ulaşmasını engellemek mümkün değil belki ancak kişisel bazı önlemler alınabilir. Güler şu önerilerde bulundu: “Eğer toz fırtınaları sırasında açık havada çalışma zorunluluğu varsa ya da kısa sürede bu havayı solumaktan kurtulma olanağı yoksa parçacıkları süzebilecek bir maske ve hava sızdırmaz bir koruyucu gözlük taşınmalı. Sıcak havalardaki toz fırtınalarında aşırı su kaybı tehlikesi de yüksek. Bu nedenle su içmek unutmamalı. Astımlıların, solunum ve dolaşım sistemi hastalığı olanların ve yaşlıların açık havada ki bedensel etkinliklerden kaçınmaları daha doğru.”
Toz fırtınaları genellikle sıcak havalarda ve belirli atmosfer koşullarında oluştuğundan önceden kestirilebiliyor. Bu nedenle hava durumuyla ilgili uyarılar izlenmeli. Toz fırtınası uyarısında görüşün 800 metre ve altına indiği anlamına gelir. Ancak fırtına bulutunun içine düşüldüğünde görüş uzaklığının kısa sürede sıfıra inme olasılığı yüksek. Tozların çok yoğunlaştığı ortamlarda araç kullanırken görüş uzaklığının çok azalabileceğini söyleyen Güler, şöyle uyardı: “Bu durum ülkemizde sık olmasa da ani görüş azalmaları da olabileceğinden güvenlik önerilerine uyulmalı. Eğer kaçınmak mümkünse yoğun toz bölgesine girilmemeli. Yoğun toz taşıyan rüzgâr yol boyunca esiyor ya da yola yaklaşıyorsa yoldan çıkarak, güvenli bir yere park etmeli. Arkadan gelen ve öndeki aracın lambalarını izleme alışkanlığı olan kimi sürücüler aldanarak çarpabildiğinden park edilen arabanın ışıkları yakılmamalı.”