• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Çocuk Kitaplığı / Denizyıldızı: Müthiş bir kendini bulma hikâyesi

11/04/2021 15:33

AYNUR KOLBAY HÜLYA

aynurkolbay@hotmail.com / @okumak_zamani

Çocuk olmak zor iş. Çocukluk çoğu zaman yetişkinliğe göre insanlığın çok daha dertsiz, tasasız ve rahat dönemleriymiş gibi gelse de aslında hayatı öğrenmek ve bu yolda karşına çıkanlarla yüzleşmek çok daha zorlayıcı olabilir.

Bir çocuk olarak bu meşakkatli yolda karşına çıkabilecek en büyük zorluklardan biri de zorbalık bana kalırsa. Özellikle küçük yaşlardaki çocukların birbirlerine çektirdiklerine ve bu çekilenlerin çocukların ileriki yaşamlarında nasıl da etkili olduğuna hepimiz bir şekilde şahit olmuşuzdur. Daha da fenası bunun sadece akran zorbalığıyla sınırlı kalmayıp yetişkinlerin bile dâhil olabildiği genel bir zorbalık haline geldiği durumlar sanırım. 


Arkadaşlarından ailesine kadar çevresindekilerin çoğu tarafından zorbalığa maruz kalan bir kız çocuğunun hikâyesini samimiyetle ele alan Denizyıldızı isimli roman da tam olarak zorbalık konusuna değiniyor.   

Kahramanımızın adı Ellie. 12 yaşında, şişman bir kız çocuğu. 5’inci doğum gününde havuza bombalama atladığında etrafa büyük su dalgaları sıçrattığı için, kardeşleri ve arkadaşları tarafından kendisine ‘Cumburlop’ lakabı takılmış ve yıllardır kendisine bu şekilde sesleniliyor. Sabah kalktığı andan akşam tekrar yatağa girdiği ana kadar, etrafındaki birkaç kişi dışında herkesle acımasızlıklarına karşı mücadele etmek zorunda kalan yalnız bir çocuk.

Ellie’nin en sevdiği şeylerden biri yüzmek. Kendini ağırlıksız hissettiği tek yer havuz olduğu için her sabah mutlaka yüzüyor. Ve böylece bütün günü bu hisle geçirmeye çalışıyor. Ama ne yazık ki okul bittiğinde, tüm olaylar, dışlanmalar ve çirkin yorumlarla her bir gramını tekrar ve ayrı ayrı hisseder hale geliyor.

Annesinin kilo takıntısı, kızının mutsuzluğunu görmesine engel olmasının yanı sıra, ona karşı empati kurmasına da izin vermiyor. Ellie’nin en çok destek beklediği kişi annesi olmasına karşın, o kızına ilk sırt çeviren, onu en çok yaralayan ve onu kabullenmek ya da anlamak yerine hayati tehlikesi olan bir ameliyatla zayıf birine dönüştürmeye çalışan biri.

Ellie de tüm bu baskılarla kendine sınırlar koyan, dilediği gibi yaşamak yerine kurallarla kendini kısıtlayan biri haline geliveriyor.

“Onunki gibi bir annem olsaydı diye düşündüm.

Bizi kabul eden biri olsaydı…

Ve bizi dünyaya uydurmak yerine,

Dünyayı bize uydurabilseydi diye hayal ettim.”

Evin içinde abisi, ablası ve annesinin, evin dışındaysa nerdeyse herkesin zorbalık ve anlayışsızlıklarıyla mücadele etmek zorunda kalan Ellie’yi anlamaya çalışan sadece birkaç kişi var hayatta: Kendisi gibi şişman olan ve yine kendisi gibi arkadaş zorbalığına maruz kalan en yakın arkadaşı Viv, yan eve yeni taşınan ve göçmen olduğu için toplum tarafından dışlanan yeni arkadaşı Catalina ve neyse ki kendisini olduğu gibi kabullenen ve sadece mutlu olmasını isteyen babası. 

Babasının çabasıyla gitmeye başladığı psikolog ile yavaş yavaş kendini düşünmeye ve duygularını anlamak için çabalamaya başlayan Ellie, hayatında ilk kez başkalarının değil de ‘kendisi’nin nasıl hissettiğini, ne istediğini ve ne istemediğini düşünmeye başlıyor. Yeni arkadaşı Catalina ve ailesiyle geçirdiği zamanlar bu süreci destekliyor. Böylece Ellie de 12 yaşına kadar sırf şişman olduğu için sevilmemeyi, nefreti hak ettiğini düşünürken, zamanla etrafındaki zorbalıklara karşı güçlü durmanın kapısını aralamaya başlıyor.

Kitapta olaylar gerçek dışı bir şekilde hop diye düzelmiyor, herkes hatasını bir anda anlayıp değişmiyor ya da tüm zorbalıklar birdenbire kesilivermiyor. Ama çok daha önemli bir şey oluyor. Ellie başta kendisi olmak üzere herkes için büyük bir değişimin yolunu açıyor. 

“Bizim mutsuz olduğumuzu düşünürler.

İşte bu doğru…

Ancak sanıyorlar ki,

Ben şişman olduğum için mutsuzum.

Oysa işin doğrusu şu ki,

Sürekli şişmansın diyerek zorbalık ettikleri için mutsuzum.”

Şiirsel bir dille ve şiir formatında yazılmış, hayyi duygusal sahneler barındıran kitap zorbalığa uğrayan çocukların, gençlerin sesi olmayı ve okuyucuyu konu üzerine derin derin düşündürmeyi başarıyor. İnsanlığın ‘güzellik’ anlayışını sorgulatan, zaman zaman sert, zaman zaman da duygusal bölümlere yer veren kitap, okuyucuyu hiç zorlamadan ve göze batırmadan empati kurmaya teşvik ediyor.

İnsanın birini, özellikle de kendisini olduğu gibi sevebilmesi üzerine müthiş bir kendini bulma hikâyesi anlatıyor. 

Okuyan Koala Yayınları’nın psikolojik roman serisinden yayınlanan kitap, 12 yaş ve üstü tüm okuyucular için uygun. 

Keyifli okumalar.

Kitabın Adı: Denizyıldızı

Yazar Adı: Lisa Fipps

Sayfa Sayısı: 256 sayfa

Yayınevi: Okuyan Koala 

Kategori:Keyif, Kitap

SON HABERLER

Özgür Özel'den boykot listesi: Nusret, TGRT, Doğuş Medya…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel boykot listesini yineledi: “TGRT var ya adeta CHP’ye sövmeye ant içmiş durumda. Bunlar parayı İhlas markasından kazanıyor. Ürünlerini almıyoruz.”

Fed faiz oranını sabit tuttu

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu.

KRT TV çalışanları Beşiktaş'ta eylem yaptı

KRT TV çalışanları, direnişlerinin 15’inci gününde Beşiktaş Meydanı’nda eylem yaptı.

Beşte beş: Filenin Sultanları, Dominik Cumhuriyeti'ni 3-0 yendi

2025 Kadınlar FIVB Milletler Ligi’nin (VNL) İstanbul’da düzenlenen ikinci haftasında Türkiye, Dominik Cumhuriyeti’ni 3-0 mağlup etti.

AA: MASAK raporuna göre İmamoğlu yedi aklama suçunun faili

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) odaklı yolsuzluk soruşturması kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) raporu hazırlandı.

Bu EuroLeague sezonu bambaşka geçti
Bir sanatçı 'hesaplaşması': Ara Toplam

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 787 gündür hapiste

YAZARLAR

Ofansif mizah örneği olarak birkaç anayasa maddesi

Murat Sevinç

Babalar günü bu yıl da coşkuyla kutlanmadı!

Arzu Uzunali

İnsan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Roma dondurması meselesi

Elvan Uysal Bottoni

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Murat Sevinç

İşgalci kelimeler

Mustafa Dağıstanlı

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

GÜNÜN 11’İ

Şeref Oğuz: Bazı yatırımlar altyapı getirir, bazılarıysa bağımlılık… 

Güldem Atabay: Molla rejimi Hürmüz Boğazı'nı geçişlere kapatır mı?

Erdal Sağlam: İş insanları artık 'İktidarın kişisel siyasi kaygılarla ekonomiyi ateşe atabildiğini' konuşmaya başladı

Elif Çakır: İsrail'in nihai hedefinin Türkiye olduğuna referans verilen isimlerden biri de Abdullah Öcalan

Zeynep Aktaş: Son beş yılda 35 fonun getirisi dolar bazında yüzde 100'ün üzerinde

Fatih Yaşlı: Savaşın iç politikaya tahvilindeki anahtar kavramsa 'iç cephe'

Esfender Korkmaz: Türkiye'de eğitim iki nedenle bozuldu

Mustafa Mutlu: Zafer Partililer bu kararı 'halay' çekerek kutladı

Yasin Aktay: Netanyahu İran'a karşı hızlı bir zafer umdu

Mehmet Y. Yılmaz: Saral, cumhurbaşkanına 'Sultanım' diye hitap ederken bir gerçeği ifade ediyor

Barış Pehlivan: Hakan Fidan'ın İran'ın nükleer programına kafa yorması dışişleri bakanı olmasıyla başlamadı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×