OECD bünyesinde imzalanmış olan “Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi”ne uyum ve yaptırımların ne ölçüde uygulandığı ölçülüyor.
Raporun giriş sayfalarında rüşvetin uluslararası ticari işlemlerde çok yaygın olduğu hatırlatılıyor. Çok uluslu şirketlerin, yabancı kamu görevlilerine verdiği rüşvet sonucunda yasadışı karlar oluştuğu vurgulanıyor. Yabancı kamu görevlilerine verilen rüşvetin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve piyasalardı bozduğu belirtiliyor. Türkiye’nin değerlendirildiği bölüm, tahmin edileceği üzere pek iç açıcı değil. 2018-2021 döneminde, Türkiye’nin sadece bir soruşturma açtığı ve sonuçlanmış hiçbir dosyanın bulunmadığı belirtiliyor. Yasal çerçeve ile yaptırım sisteminin zayıf olduğu vurgulanıyor. OECD Rüşvetle Mücadele Birimi’nin yüksek düzeyde yaptığı görüşmelerde Türkiye’nin rüşvet konusunda etkili adım atmadığı, yaptırım düzeyinin yetersiz olduğunun altı çiziliyor. Türkiye’nin rüşvet karnesinde vurgulanan bir önemli nokta da “yayımlanmış ve güncellenmiş bir istatistik bulunmaması”.