ALTAN SANCAR
altansancar@diken.com.tr
@altansancarr
Seçimlerin ardından CHP’de devam eden ‘değişim’ ve ‘yenilenme’ tartışmalarının bir ayağını da partinin üye ve delege yapısı oluşturuyor.
Diken, tartışmaları yerinde gözlemlemek üzere Anadolu’daki sekiz büyükşehirde CHP’liler, yöneticiler, belediye başkanları ve milletvekilleriyle görüştü. Görüşmelerin tamamında partinin mevcut yapısındaki iki büyük sorun öne çıktı: Üye ve delege yapısı. Ayrıca örgütlerde ‘metal yorgunluğu’ baş gösteriyor.
Türkiye muhalefet bloğunun kazanmasına kesin gözüyle bakılan, ama AKP iktidarının yeni bir zaferle çıktığı seçimleri geride bıraktı. Yenilginin ardından muhalefet cephesinde en büyük tartışmalar CHP’de görülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun işaret fişeğini ateşlediği ‘değişim’ tartışması, CHP genel merkezinde ‘yenilenme’ hareketiyle karşılık buluyor.
Değişim cephesi, lider dahil partide geniş çaplı bir değişikliği savunurken, yenilenme cephesi tüzük ve program değişikliği çalışmalarını yeterli buluyor. Bu çalışmaların partinin üye yapısını kapsayıp kapsamayacağıysa merak konusu. Zira mahallelerden başlayıp ilerleyen delege seçim sürecinin omurgasını üyeler oluşturuyor. Ayrıca olası bir ön seçimde partinin üyeleri, milletvekili ve belediye başkanı adaylarını belirleme hakkına sahip.
Diken, ‘Anadolu’da CHP’ temasıyla partililerle buluştuğu Eskişehir, Bursa, Manisa, Antalya, Adana, Konya, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da dile getirilenleri maddeler halinde okurlarıyla paylaşıyor.
Temel sorun: Parti üyeyi, üye partiyi tanımıyor
CHP’nin son açıklanan verilere göre 1 milyon 369 bin 430 üyesi bulunuyor. Ama kurultay sürecine girilmesinin ardından bu sayı artmış olabilir. CHP’lilerin büyük bölümü ‘delege ağası’ denen bazı isimlerin yakınlarını hatta partili olmayan isimleri dahi partiye üye yaptığını söylüyor.
Manisa’daki CHP’liler, partideki yeni kişilerin yarıya yakınının delege sürecini etkilemek amacıyla ‘delege ağaları’ tarafından üye yapıldığını belirtiyor. Benzer durum Antalya’da da var. Partililer, delege seçimleri sürecinde bazı üyelerin telefon numaraları veya ev adreslerine ulaşamadıklarını söylüyor. Üyelerin iletişim bilgileri yalnızca onu kaydettiren ‘delege ağası’nda bulunuyor. Bu ‘ağa’ durumu bazen kendi siyasi geleceği için, bazen de gelir elde etmek adına kullanıyor.
Bazen üye kaydedilenler metruk adreslerde dahi ‘bulunabiliyor.’ Antalya’daki bazı CHP üyelerinin adresleri kentsel dönüşüm sonrası boşaltılan apartmanlarda yer alıyor. CHP’lilerin aktardığına göre sistem aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya doğru işliyor. En aşağıdaki delege ağası, bir üstündeki ismin seçilmesine destek olurken, seçilen isim bir üstteki süreci etkilemek üzere çalışıyor. Süreç böylelikle yukarıya doğru ilerlerken, en yukarıda yer alan isimse mevcut konumunu korumak için aşağıya doğru güç dağıtmak için çabalıyor.
Bazı kentlerde delegeleri yakından tanıyanlar, delegelerle üst düzey yöneticiler arasındaki bağları görüyor ve bunları sosyal medyadan paylaşıyor. Bunun son örneği Ankara Yenimahalle’de görüldü. İlçenin il başkanını belirlemek üzere seçtiği delegelerin büyük bir bölümünün ilçenin CHP’li belediyesiyle doğrudan veya dolaylı ilişkili olduğu ortaya çıktı. Delegeler arasında belediye personel ve yöneticilerinin aileleri bulunuyordu. Ama delege ağalığı üzerinden kurulan sistem her yerde başarıya ulaşamayabiliyor. Bazen CHP’li üyeler bu duruma tepki gösteriyor. Üyeler sandıklara gidip oy kullanıyor ve delege ağaları istediğini elde edemiyor.
Delege ağalarının sisteminin çalışmadığı, bunun yerine partide sözü geçen, ağırlığı olan veya sevilen aktörlerin etkili olduğu kentler de oluyor. Eskişehir ve Adana bu şehirlerin başında geliyor. Bu kentlerde üyeler partinin içinden gelen ve sözü dinlenen isimlerle birlikte hareket etmeyi tercih ediyor.
CHP’de defalarca tüzük değiştirilmesine karşın, partililerin en çok şikayet ettiği üye yapısına dair sorunlar çözüme kavuşturulamadı. Bu, yönetim kadrolarının kendi lehlerine olduğu için mevcut durumu görmezden gelmesinden kaynaklandı. Bugün de benzer bir durumun ortaya çıkacak mı merak konusu.
Metal yorgunluğu: Bağları kopan ve karşıtlaşan örgüt
Normal şartlarda 2022 temmuzunda yapılması gereken kurultay, salgın ve olası erken seçim nedeniyle bir yıl ertelenmişti. CHP yönetimi haziranda aldığı kararla kurultay sürecini başlattı. En erken ekim sonunda yapılması bekleniyor. CHP son kurultayını 15 Ocak 2020’de yapmıştı.
Bu kurultaydan hemen önce seçilen yönetimlerin bir bölümü aradan geçen dönemde görevden alındı, yerine yeni isimler atandı. Ayrıca bazı il ve ilçe yönetimlerine mahkeme kararıyla atanan kayyımlar, yeni yönetim belirlemek üzere kongre sürecini işletti.
Bu süre zarfında yerlerine görevlendirmelerin yapıldığı yönetimlerin büyük bölümüyle yereldeki delege ve üye arasındaki ilişkiler zedelendi ve örgüt seçim sürecini de içeren dönemde dağınık bir yapı sergiledi. Ayrıca yerel yöneticilerle il ve ilçe başkanları arasında zamanla ara açıldı. Sorun giderek derinleşti.
‘Anadolu’da CHP’ gezisinde Diken’e konuşan çok sayıda belediye başkanıyla parti yöneticisi, diyaloğun uzun süredir kopuk olduğunu gizlemedi. Üstelik bu kopuşun seçimlerin öncesine uzandığı da açıkça dile getirildi. Uzun süredir görevde olan yönetimlerde yer alan il başkanıyla yardımcısı, ilçe başkanıyla belediye başkanı birbirleriyle uzun süredir görüşmediklerini aktardı.
Bu süreçte etkin rol oynayan CHP genel merkezi yönetimindeki bazı isimler, atama ve görevlendirmelerde yerelin dengelerini gözetmediği, aksine mevcut konumların korunmasının hedeflendiğine dair eleştirildi. Eleştirilerin odağındakilerse bugün hala delege seçimlerinde etkin rol oynayan isimler olarak anılıyor. Bugünkü şartlarda kurultay sonrası oluşacak tepe yönetimin, ilerleyen dönemlerde yereldeki yönetimleri görevden alması yine muhtemel görünüyor. Bu nedenle kamuoyunda geniş yankı uyandıran ‘değişim’ ve ‘yenilenme’ tartışmalarına ilişkin fikir belirtmek istemeyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Seçimsiz delege belirlenmesi
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi kentlerde delegenin belirlenmesi için mahallelerde sandıklar kuruldu. Büyükşehirlerin çoğunda da sandıklar kurulurken, küçük illerle birlikte güneydoğu ve doğu Anadolu’daki bazı büyükşehirlerde sandık kurulmadan delegelerin yazıldığı sık sık dile getirildi.
Diyarbakır’da CHP’lilerin bir bölümü bazı partilileri kimi adreslerde sandık kurmadan delege belirlemekle suçluyor. Benzer bir durum da Şanlıurfa’da var. Burada da partinin eski yöneticileri atamayla göreve gelen yönetimi delege için sandık kurmamakla suçluyor.
Partililer masa etrafında buluşan çeşitli grupların, güç dengesini elinde bulundurmak üzere sandık kurmadan delege yazdığını ve bunun üzerinden ilçe yönetimlerini, dolayısıyla il yönetimi ve kurultay delegesi belirlediğini iddia ediyor. Yöneticiler bunu inkar ediyor, evrakların tamamlandığını ve sürecin şeffaf biçimde işlediğini dile getiriyor. Fakat böylesi kritik süreçte bu iddiaların gündeme gelmesi CHP açısından olumsuzluklara yol açıyor.
CHP’liler bu sorunun çözümü için radikal kararlar alınmasının gerekli olduğunu düşünüyor. Bu kararlar arasında aktif/pasif üye ayrımı ve bir puanlama sisteminin getirilmesi, bugüne kadar aidat yatırmayan üyelerin kayıtlarının silinmesi, kongre sürecine yakın dönemde kaydedilen üyelerin oy kullanamaması gibi öneriler öne çıkıyor. Puanlama sistemiyle de belli puan alamayan partililerin oy kullanma hakkının olmaması düşünülüyor. Adaylık süreçleri için de ayrıca puanlama yapılmasının parti lehine olacağı konuşuluyor.
Ön seçim sürecinin sağlıklı bir üyelik yapısı olmadan anlamsız kalacağı da partililer tarafından dile getiriliyor. Mevcut üye ve delege yapısıyla yapılacak ön seçimde ‘çalışan ve emek veren isimler’ yerine ‘etkin, sözü geçen, paralı’ isimlerin öne çıkacağına dikkat çekiliyor.