CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Adana’da durdurulan MİT TIR’larıyla Suriye’deki El Kaide bağlantılı El Nusra ve IŞİD’e silah taşındığının, soruşturma kapsamındaki belgelerle ortaya çıktığını öne sürdü.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP’li vekil, 19 Ocak 2014 tarihinde durdurulan üç TIR’ın aranmak istendiğini, ancak güvenlik güçlerinin müdahalesi nedeniyle aramanın kısmen yapılabildiğini belirtti.
Söz konusu aramaya ait olduğunu iddia ettiği tutanakları da gösteren Tezcan, şöyle devam etti:
“TIR’larda nelerin çıktığı resmi tutanaklarda yer alıyor. Bunların tamamının görüntüleri de mevcut. Her TIR’da sacdan yapılmış ikişer büyük sandık var. Bunlarda mühimmat taşınıyor.
Birinci TIR’daki birinci sandıkta, kafile numaraları Kiril Alfabesi ile yazılı 25-30 adet füze ve roket. Füze ve roket hassas tapaları. 350-400’e yakın bomba atar mühimmat.
İkinci sandıkta da 20-25 füze tespit edilmiş. 25-30 ahşap sandıkta da havan mühimmatları bulunmuş. 5-6 çuval içinde de uçaksavar mühimmatı.”
Üçüncü tır aranamıyor
İkinci TIR’da da 90-100 adet top mermisi de bulunduğunu söyleyen Tezcan şöyle konuştu: “Üzerinde Arapça yazılı koliler. Üçüncü TIR’da ise neredeyse hiç arama yapamıyorlar. Çap ve miktarı tespit edilemeyen gelişigüzel konulmuş mühimmatlar tespit edilmiş. Mühimmatların o ortamda sayılması mümkün olmadığı için garnizona çekmek istiyorlar ancak müdahale ediliyor ve garnizona çekilmesi engelleniyor.”
IŞİD’e silah taşındı
CHP’li vekil, TIR şoförünün beyanına göre, araçların Esenboğa Havaalanı’nda, yabancı uyruklu bir uçaktan yüklendiğini ve Reyhanlı’ya götürüldüğünü söyledi.
Sınıra kadar şoförlerin götürdüğü TIR’ların, sonra MİT elemanlarınca sınırdan geçirilip El Kaide ya da IŞİD elemanlarına teslim edildiğini ileri süren Tezcan, “IŞİD’e verdikleri bu silahlar, vatandaşlarımıza doğrultulmuştur” diyerek şu soruları sordu: “Reyhanlı saldırısında kullanılan mühimmatları bu TIR’larla mı taşıdınız? Ortadoğu’daki IŞİD ve El-Kaide militanlarını böyle silahlandırmak, uluslararası ceza hukukunda suç değil mi?”