CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li Enis Berberoğlu ile HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliklerinin düşürülmesine tepki gösterdi. MİT TIR’ları meselesinde Berberoğlu dışında hapse atılan kimse olmadığını söyleyen CHP lideri, “Sadece Enis bey. Niçin? Çünkü CHP’li” dedi.
Partisinin, aylar sonra düzenlenen ilk grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Bu 1982 Anayasası’na bile aykırıdır” diyerek anayasadan ilgili maddeyi okudu: “Seçimden önce veya sonra bir ceza verilmişse bu hükmün yerine getirilmesi üyelik sıfatının bitmesi sonrasına bırakılır.”
Anayasada, ‘bu kişilerin seçim olup tekrar seçilmeleri halinde tekrar dokunulmazlığını kazandığının’ da yazdığını belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Balıkesir belediye başkanı AKP’liydi görevden alındığında, İstanbul’da başkan alındığında biz tepki verdik. Milletvekilliğinin düşürülmesi millet iradesine darbedir. Enis Berberoğlu’nun durumu biraz daha farklı. HDP’li vekilerinki farklı ama onların da vekilliğinin düşürülmesi anayasaya aykırı.”
Enis Berberoğlu’nun devletin sırlarını ifşa etmekle suçlandığını söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:“Terörist dediğin adamlar tutanak tuttu. Onları hapse attın. Bu nasıl devlet sırrı oluyor? Kaldı ki aylar önce haberleri yapıldı. Bu olaydan ötürü hapse atılan kimse yok. Sadece Enis bey. Niçin? Çünkü CHP’li. Hiçbir baskı karşısında hiçbir CHP’li boyun eğmez. Nokta.”
Milletin verdiği hakkın bu milletvekillerinin ellerinden alındığını belirten Kılıçdaroğlu, bunun AKP-MHP koalisyonunun talimatıyla yapıldığını söyledi.
‘Müyesser hanıma su vermiyorlar’
Gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’in gece yarısı gözaltına alınmalarına “Müyesser hanıma su bile vermiyorlar” dedi. İkilinin, casuslukla suçlandıklarını anımsatan CHP lideri, “Bu memlekette casus aranıyorsa o da kozmik odayı açanlardır. Ne istiyorsunuz Müyesser hanımdan, diğerlerinden” ifadelerini kullandı.
Salgın süresince, sağlık çalışanlarının koşullarının iyileştirildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bu iyi oldu ama sektörde çalışan her emekçiyi kapsamadı onları da kapsamalıydı” dedi.
Covid-19 salgının neden olduğu ekonomik zorluklar nedeniyle sicil affı önerdiğini de söyleyen CHP lideri, şöyle devam etti: “Ben önerdim diye yapmadılar. İsrafı önleme genelgesi de şart. Ama, ‘Biz de israf yok’ dediler. Bu önerimizi de kabul etmediler. Yeni bir bütçe şart bu koşullarda.”
‘Üç ay kira ödenmeliydi’
Kılıçdaroğlu, salgında kapanan işyerlerinin üç ay kirasının ödenmesi gerektiğini savunarak, “Eve yollayan işçinin de ücretinin ödenmesi gerekirdi. Bütün dünya böyle yaptı Türkiye yapmadı. Kredilerin faizini de devlet ödemeliydi” dedi.
İşsizlik Sigortası Fonu’nda 131 milyar lira olduğunu söyleyen CHP lideri bunun işçilerin maaşından kesilen paralardan oluştuğunu belirterek, “2019’daki faiz geliri 16 milyar. Çalışanların kredi borçlarının, kredi kartı borçlarının faizini ödemeye yeter bu miktar” ifadelerini kullandı.
‘Gençlerin AKP’ye oy verme lüksü yok’
Gençlerin evde oturduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “En azından bu süreçte üç ay süreyle internet ödemeleri düşürülebilirdi. Eğitim için kredi alan 280 bin kişiye icra geldi. Gençlerin AKP’ye oy verme lüksü yok… Şoförler çok zor durumda kaldı. Onlara da vergi konusunda bir kolaylık yapılmadı.”
Dizilerin, filmlerin, tiyatroların emekçilerinin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Para yok” denerek destek verilmediğini, bunun doğruyu yansıtmadığını Kültür Bakanlığı’nın kasasında 321 milyar olduğunu vurguladı.
‘İktidara gelince köprüleri devletleştireceğiz’
Salgın sürecinde yapılan bin liralık destek ödemeleriyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın övündüğünü söyleyen CHP lideri şöyle devam etti: “5.5 milyona biner lira verdi. ‘Geri almayacağız’ diye övündü. Alsaydın bari sırtında ceketi kalmadı insanların. Bunu her ay yapmalıydın. Millet fedakarlık etti. Haklı olarak soruyor, ‘Ben 40 yıldır verdi ödüyorum sen bana 40 gün bakmadın’ diye. İktidara geldiğimizde vatandaşın sırtına yükü bindirilen köprü, otoyolları devletleştireceğiz.” Üç köprü için sadece 2020’de 6 milyar lira ödeyeceğiz.”