Freedom House raporu, Amerikalılar kendilerine övgüler düzdüğü sürece caka satmayı marifet sayanları pek sinirlendirmiş.
Gazetecimsi hükümet PR’cıları derhal çiğnenmekten tadı kaçmış sakızı gevelemeye soyunmuşlar.
‘Batı’nın çifte standartları’ nidaları eşliğinde Türkiye’de basının ne denli özgür olduğunu ispat için şu Pekin sirki akrobatları gibi çemberden geçmeye, başlarını ayaklarının arasından çıkarmaya girişmişler.
Öncelikle söyleyelim… Freedom House, Amerikan dünya algısının tezahürüdür. Amerika ile iştigali reddediyor, bu değerlere topyekûn düşmanlık besliyorsanız, kendinize anti-emperyalist misyon biçtiyseniz, size uymaz. Ha kazın ayağı öyle değilse, kendi kendini eleştirmeyi de barındıran bu perspektifle ‘boy ölçüşmek’ durumundasınız.
… Sonra bu ‘emperyalist kuklası’ Freedom House, biraz tuhaf. Raporunda kalkmış ABD’ye filan da ‘kara çalmış’!
ABD, özellikle Edward Snowden vakası nedeniyle ulusal güvenlik konularında çalışan gazetecilere kaynaklarını açıklamaları için baskı kampanyasıyla itham edilmiş.
Bizim ‘yardakçılar’ için olsa olsa Amerika’da baskı gören Associated Press muhabirleri ‘ayıplanacak’ iş yapmış sayılırlar. Zira ‘millicilik şampiyonları’ sahiplerine hep övgü düzer, açıklarını kapatma misyonu üstlenmeyi ‘gazetecilik’ sayarlar.
1930’ları 1940’ların siyasi koşullarıyla 2014’leri açıklamaya soyunup ‘mazeret makinesine’ dönüşüverirler. Kendileri ‘algı operasyonunun’ allahını yaparlar da, başkalarını suçlamak işlerine gelir. Neden bu hâllere düştüklerini hiç düşünmezler de, her meseleyi ‘başkalarının çifte standartlarından’ izah edebileceklerini sanırlar. Nafile beyler bayanlar, ‘mal meydanda’…