Operasyonla ABD ve Batı, Suriye Kürtlerine destek konusunda önemli bir eşiği aşıyor ve budestek illâki artarak sürer. Zira kimse “IŞİD Kobane’de ABD’yi de yendi” dedirtmez. Operasyonla Suriye ve Türkiye Kürtlerinin Irak Kürtleriyle birliği, taktik de olsa yeni bir boyuta taşınıyor. Türkiye ise, peşmerge geçişine ABD’nin talebi üzerine izin verse de büyük masada yok. Çünkü hâlâ Kürt ittifakının üçte ikisine “terörist” diyor.
Erdoğan’ın operasyonla ilgili sert çıkışı, NATO müttefiklerinin IŞİD’le mücadele konusunda Türkiye ile yaşadığı derin hayal kırıklığının üzerine geliyor. Kendi IŞİD’ci vatandaşlarına burada gösterilen toleransa, IŞİD’in burada at oynatıyor olmasına verdikleri tepkiler, keza CHP’nin açıkladığı TIR’larla silâh desteğinin Hollanda parlamentosunda soru önergesine dönüşmüş olması gibi ciddî işaretler var. Türkiye terörle mücadelede aykırı bir müttefikartık.
Kamu diplomasisiaçısından, elinde devasa devlet olanakları olan AKP hükümetinin dünyayı ikna etme konusundaki başarısızlığının karşısına, bu olanaklardan yoksun olan Irak, Suriye ve Türkiye Kürtleri ile Türkiye sivil toplumunun farkındalık yaratmadaki başarısını koymak lâzım. Dünya Kobane’nin adını Tweeter, Facebook’tan duydu; Kürtlerin sabırla paylaştığı bilgiler bugün askerî desteğe dönüşmüş durumda. “Kobane düştü düşecek” diyen mi yoksa vicdanının gücüyle mücadele eden mi kazandı?
İçeride her dediğini yaptıran muktedir dışarıda da öyle olsun istiyor ama nafile. Lunaparkta devaynasından hemen sonraki ayna umumiyetle cüce aynasıdır.