Hemen her hafta sarayın güdümünde olmayan, gerçekten gazetecilik yapmaya çalışan, soran, sorgulayan, eleştiren televizyon kanallarına ağır cezalar yağdırılıyor. Bu cezaların aslında tamamen RTÜK Başkanı ve sarayın düşüncelerine göre verildiğini herkes biliyor. Ama elbette buna bir yasal kılıf bulunuyor. Nitekim en son dört kanala birden verilen en üst seviyeden cezanın yasal gerekçesi 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesi ilk fıkrası (ç) bendinde bulunmuş. Bu maddede “Yayınlar kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” deniyor.
RTÜK yasasının en hastalıklı maddelerinden biri bu bana göre. Çünkü bu tür konular şikayete bağlı dava konularıdır. Yani eğer biri benim hakkında eleştiri sınırlarını aşan ve küçük düşürücü sözler ediyorsa bu kişiyi dava ederim, dava açılır mahkeme safahatı yürür ve sonuç alınır. Oysa RTÜK tamamen kendi başına hakaret ve küçük düşürme yargısına vararak mahkemeleri tamamen devre dışı bırakıp ceza kesmekte ve infazını da aynı anda yapmaktadır.