Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Merkezi Hükümet enflasyonla mücadeleye yardımcı değil tam tersine yaptığı zamlar ile olumsuz katkı sunuyorken, kiralayan kiracı dengesini aldığı kararlarla tamamen ortadan kaldırmışken, ülkenin doğru işleyen bir tarım politikası yokken ve üstüne üstlük maaşlarının ileri doğru endekslenmesi düşünülen ücretli ve emekliler bütün bunlarla boğuşur ve hayatta kalmaya çalışırken, fedakarlığı düşük gelir grubundan beklemek en hafif tabiri ile ‘Acımasızlık’.
Raporda; ‘…Hesaplanan endekslerin 2023 yılı başından itibaren seyri incelendiğinde, “saat ve mücevher perakende ticareti”, “posta yoluyla veya internet üzerinden yapılan perakende ticareti” ve “telekomünikasyon teçhizatının perakende ticareti” sektörlerinin diğer sektörlerden ayrıştığı gözlenmektedir. Özellikle “saat ve mücevher perakende ticareti” sektöründeki ayrışma dikkat çekmektedir. Bu ayrışmada sektörün toplam cirosunun çok büyük bir kısmını oluşturan altın ve altın ürünleri ticareti kaynaklı perakende ticaretteki artış belirleyici olmuştur…’ tespiti dikkat çekici.
Türkiye’de altın ve altın ürünleri bir yatırım aracı olduğu kadar aynı zamanda kayıt dışı kazancın kayıt altına girmesi açısından da önemli bir geçiş aracı. Bu altın ticaretinin ne kadarının kayıt dışı kazançtan geldiğini, ne kadarının tasarruf amaçlı olduğunu bilmek mümkün değil. Ancak Türkiye’de enflasyonla mücadelenin önündeki engellerden birinin kayıt dışılık olduğunu çok iyi biliyoruz. Peki bu konuda atılan adımlar yeterli mi? Ya da gereksiz yere yüksek vergi uygulaması kayıt dışılığı teşvik mi ediyor? Bunlar mesela hiç tartışılmıyor.