• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Bugünlerde bir kitap okuyacaksanız o 'İkinci El Zaman' olsun

27/02/2022 20:58

ZEYNEP GÜVEN ÜNLÜ

@zeynepguvenunlu

Savaşın, felaketin, toplumsal çöküşün içindeki ‘insan’ı iğneyle kuyu kazar gibi bulup çıkarıyor. Nobel ödüllü kalemini kendi hikayeleri yerine, başkalarının sesi için kullanıyor. Devletlerin değil ‘duyguların ve ruhun tarihi’ni yazıyor. Şimdi Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç’i okumanın tam zamanı.

Bugün, ben hiç bir şey söylemesem de olur, hatta daha bile iyi olur. Sözü Svetlana Aleksiyeviç’e bırakmalı. Mesela, 2015’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü alırken yaptığı konuşmayı Nigar Hacızade’nin çevirisinden okumalı. 


“Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine” başlıklı konuşmasına “Sevgili dostlar” diye başlıyor yazar: “Bu kürsüde tek başıma durmuyorum. Etrafımda sesler var, yüzlerce ses… Sesler her zaman benimle, çocukluğumdan beri…”

Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç

Ukraynalı bir anneyle Beyaz Rus babanın kızı Svetlana Aleksiyeviç. 1948 yılında Ukrayna’da doğuyor, çocukluğu Belarus’ta geçiyor. 1972 yılında Belarus Devlet Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra bazı yerel gazetelerde çalışıyor, ardından başkent Minsk’te yayınlanan Neman adlı edebiyat dergisi için muhabirliğe başlıyor. Edebiyatın gücünü kattığı gerçek insan hikayelerinin temelini işte böyle atıyor.

Kendine ‘yazan’ değil ‘dinleyen’ demeyi daha uygun bulduğunu yine Nobel ödül konuşmasından öğreniyoruz: “Flaubert, kendisi için ‘kalem-insan’ demiş. Ben de kendim için ‘kulak-insan’ diyebilirim. Sokakta yürüdüğüm zaman, kulağıma bir takım kelimeler, sözler, nidalar çalındığında, hep şunu düşünüyorum: Zamanla ne kadar çok roman, iz bile bırakmadan kayboluyor. Karanlığa karışıyor.” 

Aleksiyeviç, kalemini felaketlerin içinden geçen insanlar için kullanmış. İkinci Dünya Savaşı, Sovyet-Afgan Savaşı, Çernobil Faciası, Sovyetler Birliği’nin dağılması gibi dramatik olaylara tanıklık etmiş kişileri uzun uzun dinlemiş, yalnızca yaşadıklarını değil duygularını da ustalıkla anlatmış.

Uydurma medyanın ötesi

Yazdıkları sebebiyle hakkında yasal kovuşturma başlatılan, 2000 yılında Belarus’u terk edip 10 yıl boyunca Avrupa’da siyasi sürgün olarak yaşayan ve nihayet 2011’de ülkesine, Minsk’e geri dönen Svetlana Aleksiyeviç, uzun yıllardır yazsa da çoğu kitabı 2015’te aldığı Nobel ödülünden sonra Türkçe’ye çevrilmiş:

Bir Nükleer Felaketin Sözlü Tarihi – Çernobil’den Sesler, Nazi İşgalinde Sovyet Kadınlar, İkinci El Zaman – Kızıl İnsanın Sonu, Kadın Yok Savaşın Yüzünde, Çernobil Duası – Geleceğin Tarihi, Çinko Çocuklar, Son Tanklar – Çocukluğa Aykırı Yüz Öykü.

Aleksiyeviç’in kitaplarında ‘resmi’ değil, ‘duyguların ve ruhun’ tarihi var.

Yazar, ‘İkinci El Zaman – Kızıl İnsanın Sonu’ kitabında Sovyetler Birliği’nin dağılışı ve yeni bir Rusya’nın ortaya çıkışını anlatıyor. Aleksiyeviç’in 1991 – 2012 arasında yaptığı röportajların temelinde yükselen kitap, arka kapaktan alıntıyla “bizleri propagandanın ve uydurma medya anlatımlarının ötesine taşıyor.”

Bugün olup biteni anlamak, biraz da Sovyet insanını anlamaktan geçiyorsa onu layığıyla anlatıyor Svetlana Aleksiyeviç. ‘İkinci El Zaman’ın ilk sayfasında şöyle diyor: “Sovyet dönemiyle vedalaşıyoruz. Hayatımızın o kısmıyla. Sosyalist dramın bütün katılımcılarına dürüstçe kulak vermeye çalışacağım.

Komünizmin delice bir planı vardı – ‘eski’ insanı, antika olmuş Adem’i yeniden yapmak. Ve bunu yaptı da… Belki bir tek onu yaptı. Yetmiş küsur yılda Marksizm-Komünizm laboratuvarında ayrı bir insan tipi ortaya çıkardılar: homo sovyeticus. Bunun trajik bir karakter olduğuna inanıyor bazısı, bazısı da ona ‘sovkom’ (Sovyet komünisti) diyor. Sanırım bu insanı tanıyorum, çok iyi tanıyorum, onunla yan yana sırt sırta yaşadım yıllarca. O – benim. Benim tanıdıklarım, arkadaşlarım, annem babam.”

İkinci El Zaman yazarın başyapıtı sayılıyor

Şimdi yine güç zamanı

Nobel konuşmasını ise “Cesaretimi toplayıp söyleyeceğim” diyerek bitiriyor yazar, hazmetmenin kolay olmadığı şu sözlerle:

“90’lı yıllarda elimize geçen şansı kaçırdık. Ülkemiz nasıl olmalı, güçlü mü, yoksa insanlarına layık mı sorusu önümüze geldiğinde, birinci şıkkı seçtik: Güçlü olmalı. Şimdi yine güç zamanı. Ruslar Ukraynalılarla, kardeşleriyle savaşıyor – benim babam Belaruslu, annem Ukraynalı, bir sürü başka insanın da böyle… Rus uçakları Suriye’yi bombalıyor…

Umut devri yerini, korku devrine bıraktı. Zaman geriye döndü. İkinci el, kullanılmış bir zamanı yaşıyoruz.

Kızıl İnsan’ın tarihini yazıp bitirdim mi şimdi, emin değilim.

Benim üç evim var. Belarus, toprağım, babamın vatanı, bütün ömrümü geçirdiğim yer. Ukrayna, annemin vatanı, doğduğum yer. Ve büyük Rus medeniyeti, kendimi onsuz hayal edemediğim… Benim için hepsi değerli. Sevgiden söz etmek ise, bizim çağımızda zor.”

Eylül Görmüş, Kafa TV’de yaptığı kitap programı Nereden Başlamalı’da Svetlana Aleksiyeviç’e yer vermişti.

Kategori:Diken özel, Keyif

SON HABERLER

Yedi üniversiteye rektör ataması

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yedi üniversiteye rektör atadı.

ABD'de 11 mahkum hapishaneden kaçtı

ABD’nin Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki bir hapishaneden 11 mahkum kaçtı.

Ara Güler'in hayatı film oluyor

Fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in hayatı film oluyor.

Sagopa Kajmer ve Ferhat Göçer AKP gençlik kolları etkinliğinde Erdoğan'la buluştu

Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi. ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi.

İmamoğlu: 15 yılda imardan birilerine sağladığınız rant 85 milyar dolar

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un önceki yönetimlerine rakam vererek yüklendi: “Sadece 15 yılda 130 projede kamu alanlarından ve imar hareketliliğinden birilerine sağladığınız rant tam 85 milyar dolar”

Ankara karar aşamasında: Montrö uygulanacak mı?
CHP'li Mehmet Bekaroğlu'nun bilinmeyen hikayesi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×