Sinema salonlarında bu hafta dört yabancı film vizyona girdi. Gişe rekortmeni Avatar’ın 13 yıl sonra gelen devam filmi ‘Avatar: Suyun Yolu’ bugün beyazperdede izleyiciyle buluşacak.
İlk Avatar 2010 yılında vizyona girdiğinde uzun süre konuşulmuş hatta internetteki film forumlarında bir ‘sendrom‘ telaffuz edilmişti: ‘Avatar sonrası depresyonu’.
Özetle, Avatar’ın nefes kesen güzellikteki doğasını gerçek hayatta bulamamaktan kaynaklanan hayal kırıklığı olarak tanımlanabilecek sendrom, tıp literatürüne girmiş değil ama çok sayıda insan benzer şeyler hissediyor.
Doğadan kopuk olmanın yarattığı üzüntü, gezegenimizin geleceği hakkındaki endişeler ve modern yaşamdan memnuniyetsizlik, filmdeki güzellikleri izleyip hüzünlenmemize sebep oluyor.
Avatar: Suyun Yolu
Merakla beklenen Avatar serisinin ikinci filmi ‘Avatar: Suyun Yolu’ 13 yılın ardından bugün vizyona girdi. James Cameron’un yönetmen koltuğunda oturduğu serinin yeni filminde, başrolleri Sam Worthington, Sigourney Weaver ve Zoe Saldana paylaşıyor.
Film, Pandora gezegeninde Na’vi halkına dahil olup Neytiri ile bir aile kuran Jake Sully’nin, tanıdık bir düşmanın yeniden gezegenlerine tehdit oluşturması sonrası Na’vi halkıyla verdiği mücadeleyi konu ediniyor.
Öğle Güneşinde Yıldızlar
Yönetmenliğini Claire Denis’in üstlendiği gerilim ve dram türündeki ‘Öğle Güneşinde Yıldızlar’ filminde, başrolleri Margaret Qualley ile oyuncu-müzisyen Joe Alwyn paylaşıyor.
Denis Johnson’ın aynı adlı romanından uyarlanan ve 1984 yılında Nikaragua Devrimi sırasında geçen film, görev nedeniyle Orta Amerika’da yaşayan gazeteci bir kadının, görev sırasında tanıştığı İngiliz iş insanıyla arasındaki aşkı işliyor.
Şeytanın Kızı
Yönetmenliğini Will Klipstine’ın üstlendiği korku türündeki ‘Şeytanın Kızı’, kötü bir şeyin kendilerini takip etmesinden korkan ebeveynlerin, kızlarını kurtarmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor.
Chad Olivera’nın müziklerini yaptığı filmin başrollerinde Madeleine McGraw, Teal Redmann ve Irene Bedard yer aldı.
Ajan Kedi
Almanya, Belçika ortak yapımı animasyon filmi, Christoph Lauenstein ile Wolfgang Lauenstein yönetti, Alexandra Neldel, Axel Prahl, Sylvain Urban ile Erik Borner seslendirdi.
Film, özel ajan kedi Marnie ve arkadaşlarının bir araya gelip suçla mücadele ettiği eğlenceli bir hikayeyi ele alıyor.