Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ‘altılı masa’daki liderlerin seçilecek cumhurbaşkanının alacağı kararlarda imza yetkisini ‘yürütme organına sivil darbe’ olarak niteledi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ortak cumhurbaşkanı adayının ülkeyi parti liderleriyle ‘istişareyle yöneteceğini’ belirtmişti. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu liderlerin imza yetkisine sahip olacağını söylemişti: “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak.” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yeni dönemde altı liderin ortak alacağı kararları bakanların ‘süratle uygulayacağını’ söylemişti.
‘Yetki ve görevler, münhasıran cumhurbaşkanına aittir‘
Bozdağ, Twitter’dan şunları yazdı: “Anayasaya göre: ‘Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasa’ya ve kanunlara uygun…kullanılır ve yerine getirilir’ (M.8) ‘Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir’ (M.104/1) ‘Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz’ (M.6/3)
Yürütme yetkisi/görevi, Anayasa değişikliği yapılmadıkça devredilemez, ortak kullanılamaz, ortaklık kabul etmez. Örneğin bakan/üst düzey yöneticisi atama yetkisi, kanunla dahi devredilemez. Zira Anayasa’nın cumhurbaşkanına verdiği yetki ve görevler, münhasıran cumhurbaşkanına aittir.
‘Cumhurbaşkanının eli, ayağı ve ağzının bağlanması olur‘
Kaldı ki Anayasa’da yürütme yetkisi ve görevinin devrine, ortak kullanımına ya da bölünmesine izin veren hiçbir hüküm de yoktur. Ayrıca Anayasa, kaynağını Anayasadan almayan bir cevlet yetkisinin kullanılmasını ayrımsız herkes için açık ve tartışmasız yasaklamıştır.
Anayasa’nın bu açık hükümlerine rağmen altılı masadaki liderlerin alacağı kararlar veya yapacağı uygulamalar; fiilen Anayasa’nın kısmen ilgası, yürütme organına sivil darbe, cumhurbaşkanına ait yetki ve görevlerin gasbı, cumhurbaşkanının eli, ayağı ve ağzının bağlanması olur.”