Sarsıntılı bir uçak yolculuğu geçirip her şeyin bittiğini düşünen ve bildiği bütün duaları okumayan yoktur. Yüreğinizi ağzınıza getirecek kadar korkmanıza yol açsa da türbülans hissettirdiği kadar tehlikeli olmayabilir.

Fotoğraf: Reuters
The Independent’ın aktardığına göre, Cockpit Confidential adlı bir kitap yazan pilot Patrick Smith, siz koltukta oturup dualar okurken kokpitte neler olduğunu anlattı.
Türbülans tamamen normal
Rüzgar, fırtına, yüksek hızlı hava akımları, yakınlardaki yüksek zirveler, aşağı ve yukarı hava hareketleri, havadaki sıcaklık değişimlerinin rüzgar hızını etkilemesi gibi durumlar türbülansı kaçınılmaz kılıyor ve bu ‘tamamen’ beklenen bir durum.
Oluşabilecek türbülansların çoğu gelişmiş hava tahminleri sayesinde öngörülebiliyor ve buna göre plan yapılabiliyor. Yer ekipleri ve diğer uçaklardan gelen bilgiler, türbülans sahalarının özelliğini uçak yolculuğu boyunca da güncel tutuyor. Tüm bunlar yolcuların birkaç sarsıntı yaşanabileceğine dair uyarılıp rahatlatılması için zaman kazandırıyor.
Ancak bazen çok ani ve beklenmedik bir anda da türbülans gerçekleşebiliyor: ‘Açık hava türbülansı’nın radarlar tarafından tespit edilebilmesi mümkün değil.
Türbülans uçağın düşmesine neden olmaz
Uçaklar zor koşullarla baş edebilecek biçimde tasarlanıyor. Uçağın bir parçasının kopmasına ya da parçalanmasına bir fırtınanın yol açması mümkün değil. En sert hava koşullarında bile böyle bir olasılık yok.
Uçaklar uçuş süresinde rotaya sadık kalmak üzere kurgulanıyor, eğer hafif bir sapma olursa yeniden rotalarına dönmeleri sağlanıyor. Bu nedenle de, uçaklar ve pilotlar ister istemez zorlu koşullara denk geliyor. Bunlar rahatınızı bozsa da tehlike de arz etmeyen hava koşulları.
Yoldaki tümsek, denizdeki dalga daha tehlikeli
Çoğu türbülansta size bir savruluş yaşıyormuşsunuz gibi gelse de, uçak en fazla altı metrelik bir kaymaya maruz kalıyor. Smith’e göre bunu yoldaki tümsekler ya da denizdeki dalgalara benzetmek pek akla yatkın değil: “Bu karşılaştırmalardan hoşlanmıyorum, çünkü tümsekler çoğunlukla lastikleri patlatır, aksları kırar ya da süspansiyona zarar verir. Büyük dalgalar bir gemiyi alabora edebilir ya da batırabilir. Ancak havada böyle bir durum yok.”
Emniyet kemerinizi takın yeter
Tehlikeler aynı olmasa da, alabileceğiniz önlemlerden bazıları karayoluyla aynı. Yerinizde kalırsanız yaralanma riskiniz azalır. Geçen yıl ABD’de uçan 800 milyon yolcudan sadece 58’i türbülans yüzünden zarar gördü ve bunların üçte ikisinin kemeri bağlı değildi. Unutmayın ki pilotlar kendilerininkini daima bağlı tutuyor.