1995’te başlayan kazılar sonucunda ortaya çıkan ve bilinen insanlık tarihini değiştirerek dünyanın ilk tapınağı olarak tarihteki yerini alan Göbekli Tepe‘yi Canan Aşık, Diken için görüntüledi.
Eşi benzeri olmayan, insanlık tarihinin en eski tapınağı, Göbekli Tepe’de. Burası, Şanlı Urfa’nın 15 km kuzey doğusunda kalan, 300 metre çapında bir tepedir. Şimdiye kadar yaklaşık yüzde 2’si tamamlanan, kazım çalışmalarında insanları heyecanlandıran çok önemli bulgular var. Göbekli Tepe’de, İngilizlerin çok gurur duyduğu Stonehenge‘den 7 bin 500 yıl, pramitlerden 6 bin yıl önce kurulmuş olan bu emsalsiz tapınağın çevresinde, insanlık tarihinin bu güne kadar bulunmuş, en eski tarım yapılan alanı ortaya çıkarıldı.
Yapılan DNA testlerine göre, burada en eski zirai başak tanelerine rastlandı. Yani bulgulara göre insanoğlunun küçük gruplar halinde, avcılık ve toplayıcılığı bırakıp, geniş kitlelere besin sağlamak için yerleşik yaşama sonra da uygarlığa geçmenin ilk adımları burada atılmış.
İlk tapınma
Belki de ilk tapınma yeri olan Göbekli Tepe’de, büyük T biçiminde, üzerinde kabartmalar bulunan dikili taşlarla inşa edilen tapınak ve yerleşim birimi yağmalanmamış, yıkılmamış, birden kullanımı bırakılmış ve üstü kapatılmış, bir daha da hiç açılmamış. Kazı ekibinin başkanlığını yapan Prof. Dr. Arkeolog Klaus Schmidt’e göre, henüz açılmayan buna benzer 16 tapınak daha toprak altında. Ama Klaus Schmidt bunların hepsini açmayı planlamadıklarını, geleceğe de miras bırakacaklarını söylüyor.
Yaklaşık 12.000 yıl önce Fırat ve Dicle arasında kalan bu bölgede, insanlık tarihinin en önemli değişimi yaşanmış. Burada insanlar, ilk tarımı yaparken, inşa ettikleri tapınaklarından anladığımız gibi, mütevazi ve basit bir yaşam tarzı ile yetinmemiş, aksine görkemli bir evre yaşadıklarını, Göbekli Tepe’de bize bıraktıkları izlerden görebiliyoruz.
Anıtsal buluntulardan anlıyoruz ki yetkin bir taş işçiliğinin yanı sıra taşların üstündeki kabartma tekniği ile yapılarak aktarılan motifler, içerik zenginliği, karmaşık ve düşünsel bir düzeye ulaşıldığını gösteriyor. Bulunan eserlere bakıldığında, eserlerin nitelik ve nicelikleri gözlemlendiğinde, rastlantısal olmayan düzenli bir tekrarlama şeklinde, büyük boyutluluk, anıtsallık, sayısal yoğunluk, arka planda olması gereken gelişkin sosyal düzenin, organizasyon ve koordinasyonun ipuçlarını vermektedir.
Gururlandıran şaheser
12 bin yıl öncesinden günümüze iletilen bu bilgi hazinesi, kazımlar devam ettikçe geçmişimizin önemli bir zaman dilimi hakkında hayal bile edemeyeceğimiz birçok gerçeği gözler önüne serecektir. Göbekli Tepe, bizim topraklarımızda olan insanları gururlandıran, etkileyen, eşsiz bir değerdir.