Türkiye’de karbonmonoksit zehirlenmesi önemli bir halk sağlığı sorunu. Her yıl çok sayıda insanın, ailenin ölümüne yol açıyor. Ancak basit önlemlerle karbonmonoksit zehirlenmesinden korunmak mümkün.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz’un konuyla ilgili hazırladığı bilgi notu şöyle:
1. Karbonmonoksit gazının tehlikesi ne?
Karbonmonoksit (CO), ölüme yol açabilen tehlikeli bir gazdır. Kokusuzdur, ortamda karbonmonoksit bulunduğu anlaşılmaz. Bu gaz solunduktan sonra doğrudan kana geçer, kanda oksijenin taşınmasını engelleyerek ölüme neden olur.
2. Karbonmonoksit gazından etkilenme riski nerelerde yüksektir?
Karbonmonoksit yanmayla ortaya çıkar. Özellikle kapalı, havalandırması iyi olmayan alanlarda yanan ocaklar, sobalar, şofbenler, kombiler, bacasız gaz ocakları, mangal dumanları, egzoz gazları (jeneratör, otomobil, kamyon vb.) karbonmonoksit kaynağı olabilir. Ülkemizde özellikle mangal, maltız, soba ya da şofben ve kombi zehirlenmeleriyle gündeme gelmektedir.
3. Karbonmonoksit zehirlenmelerinde belirtiler nelerdir?
Karbonmonoksit zehirlenmelerinde en sık belirtiler baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, bulantı, kusma, göğüs ağrısı ve bilinç bulanıklığıdır. Solunan karbonmonoksit miktarı arttıkça kişi kendinden geçer ve bayılır. Kişi uykudayken karbonmonoksit soluduğunda belirtileri fark edemeden ölebilir. Bu nedenle de özellikle soba zehirlenmelerinde uyku halinde ölümler sık görülebilir.
4. Karbonmonoksit zehirlenmeleri en çok kimlerde görülür?
Karbonmonoksit zehirlenmelerinde herkes risk altındadır. Özellikle gebeler, bebekler, ileri yaştakiler, kalp hastalığı, kansızlık ve solunum yolu rahatsızlıkları olanlar daha fazla etkilenebilirler.
5. Karbonmonoksit zehirlenmelerinden nasıl korunabiliriz?
• Soba, ocak, şofben, şömine, kombi vb. cihazların bakımları düzenli yapılmalı ve bu cihazların baca sistemleri düzenli aralıklar kontrol ettirilmelidir.
• Bazı buzdolaplarında kullanılan gazların sızıntıları da karbonmonoksit açısından risk oluşturmaktadır, buzdolaplarının da bakımı bu anlamda önemlidir.
• Evlerin baca, çeker ocak vb. sistemleri uygun tasarlanmış olmalı, bacaların düzenli olarak temizlenmesi sağlanmalıdır.
• Karbonmonoksit açısından riskli alanlarda ve özellikle uyuma için kullanılan odalarda karbonmonoksit yükseldiğinde sesli alarm veren karbonmonoksit dedektörü bulundurulmalıdır. Bu dedektörlerin pille çalışması ve düzgün çalıştıklarından emin olmak için düzenli olarak kontrol edilmesi önerilmektedir
• Kapalı alanlarda kömürle ya da yakıtlarla yakılan mangal, maltız, portatif kamp ocağı vb. kullanılmamalıdır.
• Kapalı garajlarda egzoz gazına maruz kalınmamalı, bu alanlara park edilmiş araçlar asla çalışır durumda bırakılmamalıdır. Kapalı garajlar sık sık havalandırılmalıdır.
• Kapılar veya pencereler açık olsa bile bodrum katında, garajda veya diğer kapalı alanlarda asla akaryakıtla çalışan herhangi bir motor (jeneratör, çim biçme makinesi, basınçlı yıkama aletleri vb.) çalıştırılmamalıdır.
• Egzoz gazı oluşturabilecek jeneratörler ve akaryakıtla çalışan motorlar, bina dışında pencerelere en az 6 metre uzaklıkta bir alana yerleştirilmelidir.
• Soba kullanılan yerlerde karbonmonoksit zehirlenmeleri açısından çok daha dikkatli olunmalıdır. Gerek sobanın gerekse de sobada kullanılan kömür vb. yakıtların kalitesi önemlidir.
• Soba yakılırken fazla doldurulmamalı, sönmekte olan sobaya zor tutuşan malzemeler konmamalı, sobadaki yakıtın üstten tutuşması sağlanmalı, uyumadan önce sobaya yakıt konmamalıdır.
• Sobaların bulunduğu odalar sık sık havalandırılmalıdır.
• Soba boruları ve bacalar sızdırmaz olmalı, baca temizliği düzenli yaptırılmalıdır. Dumanın bacalarla dışarıya verildiği noktalar da standart ve Yönetmeliklere uygun olmalıdır.
• Ülkemizde lodos rüzgarlarının estiği günler soba zehirlenmeleri açısından riskli günlerdir. Bu konudaki uyarılara dikkat edilmeli ve bacalar uygun değilse lodoslu günlerde sobalar büyük bir dikkatle kullanılmalı ve uyurken mutlaka söndürülmelidir. Baca tepmesi olup odaya duman dolduğunda ev iyice havalandırılmalıdır.