AK Parti, canlı yayınlanan Tahran Zirvesi’nde ortaya çıkan tablodan son derece rahatsız oldu. Erdoğan’ın “ateşkes” çağrısına siyasi nezaketi aşan bir beden diliyle yanıt veren Putin, AK Parti’yi güvensiz bir ortama itti.
Bir yanda S-400 alınmasına rağmen tam anlamıyla güvenilmeyen bir Rusya, öte yanda ise uzun yıllar hükümete tam destek vermiş olan ama son dönemde sadece bölgede kendi çıkarını gözeten bir ABD gerçeği var.
İşte bu yüzden dövizdeki ABD eleştirileri bir süre ertelenebilir.
Dolayısıyla yerel seçimlere gidilirken “güçlü düşman”lar oluşturulmaya devam edecek.
MB’nin eleştirilmesiyle başlayan bu süreç, seçmen nezdinde tam olarak karşılık bulmayabilir. Bu yüzden “Uluslararası para baronları, manipülatörler, Batılı zenginler, Türkiye’yi ele geçirmek isteyen dış güçler” tanımlarını daha çok duyacağız.
Öte yandan Erdoğan, MB’ye yönelik en ufak bir sözün dahi piyasaları olumsuz etkileyeceğini çok iyi bildiği halde, böyle bir söyleme başvuruyorsa durumlar gerçekten kötü demektir.
Hem yerel seçimler hem sorumluluğun parti üzerinden gitmesi için ilerleyen günlerde kritik görevden almalara ve mali soruşturmalara da tanıklık edebiliriz.