Bulgaristan’ın Varna kentinden dün düzenlenen ve sonuç mutabakata varılamayan Avrupa Birliği (AB)-Türkiye toplantısına değinen Başbakan Binali Yıldırım, “AB’nin ülkemize yönelik yaklaşımının hakkaniyetli bir zemine oturacağına dair bir işaret göremedim” dedi.

Fotoğraf: DHA
Görüşme sonrasında AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, şöyle demişti: “Görüşmede, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, Suriye’deki durum konularındaki endişelerimizi dile getirdik. Türkiye-AB ilişkilerinin ilerlemesi için bu konulardaki duruşumuz net. Ancak bugünkü görüşmede bir uzlaşı sağlayamadık, mutabakata varamadık. Hala ilerleyen zamanlarda bunun mümkün olabileceği umudunu taşıyorum.”
Partisinin grup toplantısında konuşan Yıldırım, AB’nin karnesinin en başından beri ciddi kırık, tutarsızlık ve yalpalamalarla dolu olduğunu savunarak, “Yunanistan ile eş zamanlı başlayan tam üyelik sürecimiz ayrıştırılmış ve ilk güven kaybı yaşanmıştır” dedi.
‘Uygulamalar iyi niyeti doğrular nitelikte değil’
Yıldırım ayrıca, Erdoğan’ın “Türkiye-AB ilişkilerinde zorlu bir dönemi geride bırakmayı umuyoruz” dediği toplantı için “AB Zirvesi’nde AB’nin ülkemize yönelik yaklaşımının hakkaniyetli bir zemine oturacağına dair bir işaret göremedim” yorumunda da bulundu.
Başbakan konuşmasına şöyle devam etti: “Kıbrıs Rum Kesimi’nin birliğe tek taraflı kabulü ile başlayan önümüze o kadar çok engeller çıkmıştır ki konu artık üzüm yemek değil bağcıyı dövmek noktasına kadar gelmiştir. Haziran ayı sonunda o anlaşmaya göre vize serbestisi sağlanacak ve bu konuda da Türkiye’nin yapması gereken bir takım yasal düzenlemeler vardı. Büyük oranda taahhütlerimizi yerine getirmemize rağmen maalesef bu anlaşmada yine muhatabımız AB üzerine düşen görevi yerine getirmemiş ve bugünlere gelinmiştir. Her ne kadar zirveye katılanlar iyi niyetli de olsa sonuçta meydana gelen uygulamalar bu iyi niyeti doğrulayan nitelikte değil. Avrupalı dostlarımıza sesleniyorum Türkiye, Avrupa Birliği’ne olan bütün yükümlülüklerini yerine getirmiştir ve arkasındadır. Tam üyelik perspektifimizi muhafaza ediyoruz. Burada sorulması gereken soru; Avrupa Birliği’nin Türkiye konusundaki kararı nedir?”