İktisatta “Ponzi Tipi Finansman Döngüsü” denen borcun borçla ödenmesi, kaçınılmaz olarak devleti, yabancıların denetimine sokar. Tam veya yarı sömürge durumu oluşur. Osmanlı Devleti’nin çöküşündeki iktisadi etkenler, bu durumun tipik örneğidir. Türkiye’nin ithalat cenneti haline gelmesinde önemli eşiklerden olan Gümrük Birliği Antlaşması da (1995), bu yönüyle, Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında imzalanan Balta Limanı Ticaret Antlaşması’nı (1838) çağrıştırır. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olmadan, Gümrük Birliği’ni imzalayan ilk devlet olarak tarihe geçmiştir.
Unutmayalım, Turgut Özal’dan bu yana “Devleti küçülteceğiz” diyerek iktidara gelenler, devleti küçük düşürdüler, devletin borçlarını büyüttüler. Özal, sadece sağı değil, solu da etkiledi. Sosyal demokrat partiler, Özalcılarla doldu. Sonuç ortada.