Birincisi, iç kamuoyuna mesaj verirken, dış dünyaya, başka ülkelere ve liderlerine yönelik tehditler işe yaramıyor. Caydırıcılık sağlamıyor. İçerideki tehdit, dışarı çıkınca tavize dönüşüyor. Bu durum ABD ve Rusya ile ilişkilerde açığa çıkıyor.
İkincisi, ABD’yle sorun yaşayınca Rusya’ya yönelmek, Rusya’yla sıkıntı çıkınca ABD’ye dönmek, iç siyasette Avrupa’ya çatarken, dış siyasette sıkışınca Avrupa’ya gitmek, ne Rusya’da, ne ABD’de, ne Avrupa’da karşılık buluyor. Bu strateji inandırıcı, saygın, tutarlı olmadığı gibi, sağlıklı, sürdürülebilir, sonuç alıcı da değil.
Üçüncüsü, Rusya ve İran’ın Suriye’de Esad’dan vazgeçmeyeceğini anlamamak da, ABD’nin “kara gücüm” dediği, eğittiği, donattığı, desteklediği PKK – PYD – YPG terör örgütünden vazgeçmeyeceğini anlamamak da büyük hata. Bu hatada ısrar ediliyor.