• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Bakan, 'klavye başında tutuklama siparişi verenler'e seslendi: Türkiye hukuk devleti

21/01/2021 11:05

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ‘klavye başında kendisine tutuklama ya da tahliye siparişi verenler’ diye tanımladığı kişilere “Türkiye hukuk devletidir” diye seslendi.

Fotoğraf: AA

Ankara Hakimevi’ndeki toplantıda konuşan bakan, farklı fikir, değerlendirme ve kamusal eleştirilerin farkında olduklarını, eleştirinin kamu hizmetlerinin geliştirilmesinde vazgeçilmez kaynak konumunda bulunduğunu dile getirdi.


Gül, yargının da eleştirilerden istifade edeceğini ve çalışmalarını daha da olumlu hale getirebileceğini belirterek “Ancak fikir ve eleştirinin yapıcı katkıya dönüşmesi samimiyet ve tutarlılığa, en başta da doğru bilgiye dayanmasına bağlıdır” ifadesini kullandı.

Adalet bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin, iki yıla kadar hapis cezası gerektiren bir suçta tutuklamanın yasak olduğunu hepimiz biliyoruz. Hakaret suçu da bu yasak kapsamındadır. Konunun teknik ayrıntılarına yabancı olan vatandaşlarımızın tepkisini anlayışla karşılarız. Hatta bu tür tepkiler, mevcut kuralların gözden geçirilmesi yönünde bir toplumsal talep olarak okunabilir. Ancak bu tür değerlendirmelere bazen teknik uzmanlığını varsaydığımız kişilerin de iştiraki düşündürücüdür. Yargıyı kanunları uyguladığı için suçlamak, eleştirmek insaflıca değildir. Yargı kimsenin sıfatına bakmaz, kanun önünde herkes eşittir. Yüce Meclis kişiye, olaya özgü kanun çıkarmıyor. İster yürütmede, ister yargıda görev üstlenmiş olalım, hepimiz yasa tenfiz memurlarıyız.”

‘Eleştiri yeri sosyal medya değil’

Gül, kanunların beğenilmemesi durumunda, bunu uygulayan hakimi değil kanunu eleştirmek gerektiğini vurgulayarak Meclis’in yanlış bulunan kanunu tartışabileceğini, gerekirse değiştirebileceğini kaydetti.

Adalet bakanı, şöyle devam etti: “Bunların tartışılacağı, olgunlaştırılacağı yer yüce Meclis çatısıdır, sosyal medya mecrası değildir. Özellikle hakaret ve sövme suçlarında bu konuda bir hassasiyet olması çok doğaldır. Hiçbirimiz kıymet verdiklerimizden, canımızdan çok sevdiklerimizden hiç kimsenin hakarete uğramasına razı olamayız. Gönlümüz razı olmaz ve bunun korunmasını hepimiz isteriz.

Burada önümüzde iki yol var. Ya mevcut uygulama devam eder, tutuklamanın istisnailik özelliği korunur ya da Ceza Muhakemesi Kanunu’nda değişiklik yapılır, tutuklama yasağı kalkar veya indirilir. Eğer kanun değiştiği halde uygulanmazsa, yanlış uygulanırsa, o zaman yargıyı hep beraber topa tutalım tenkit edelim. Ama hakimin yerine bazen sosyal medya mahkemesi kuruluyor hatta infaz bile ediliyor. Bu giderek post-modern bir toplumsal mühendisliği halini almış durumda.”

Konya’da süt toplama merkezinde kazana giren kişi, bir süre tutuklu kalmıştı.

Kendisinin de “Bu nasıl karar” dediği yüzlerce karar sayabileceğini aktaran bakan, şunları dile getirdi: “Bazı dosyalarda tutuklama mümkün, hatta gerekliyken bu yola başvurulmadığını görüyoruz. Bazılarında ise tam tersi, tutuksuz yargılama yeterliyken kamu vicdanını yaralayıcı kararlara rastlıyoruz. Kaynar kazanı döküyor serbest kalıyor, süt kazanına giriyor tutuklanıyor.”

‘Yürütmedeki sorumlu makam…’

Yürütmeye ve özellikle yürütme içerisindeki sorumluluk makamındakilere düşenin bu süreci saygıyla karşılaması olduğunu dile getiren Gül, ister kamu görevi isterse farklı meslek yapılsın, herkesin süreci saygıyla karşılaması gerektiğini aktardı.

Adalet bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette yasal hakları kullanacağız, elbette itirazımızı, eleştirimizi yapacağız. Bu konuda sürecin saygıyla karşılanması, makamımız, görevimiz, işimiz, mesleğimiz ne olursa olsun bu anlamda beklenen bir davranıştır diye düşünüyorum. Aksi davranış yargı bağımsızlık ve tarafsızlığına gölge düşürebilir.

Klavye başına geçip her gün sosyal medyada bana tutuklama siparişi ya da tahliye siparişi verenlere sesleniyorum… Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider, itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz. Adalet bakanının da bu işleyişe müdahale etmesini kimse bekleyemez. Adalet bakanının hakim-savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın, o cübbeyi de görevim boyunca asla giymeyeceğim.”

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Zelenski ateşkese hazır: Görüşmeler için Vatikan ve Türkiye'yi değerlendiriyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump’a müzakerelere hazır olduklarını söyledi.

'Altın kalpli' katil balinalar, pilot balina yavrularını evlat ediniyor

Bilim insanları katil balina sürülerinin pilot balina yavrularını evlat edindiğini keşfetti.

Trump: Vatikan, Rusya-Ukrayna müzakerelerine ev sahipliği yapabilir

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin çok iyi geçtiğini ve Rusya-Ukrayna müzakerelerinin hemen başlayacağını açıkladı.

Eski Deva Partili vekil Seda Kâya Ösen CHP'ye katıldı

DEVA Partisi’nden istifa eden İzmir milletvekili Seda Kâya Ösen CHP’ye katıldı.

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Tarihin bazı anları vardır; sadece bir milletin yönünü değil, ruhunu da değiştirir.
19 Mayıs 1919, işte tam da böyle bir andır.

Covid-19 aşısı uygulananlarda hangi 'yan etkiler' görüldü?
Özdil'e 'Meclis'i aşağılama' davası: İki yıla kadar hapsi isteniyor

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 758 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Şükrü Hatun: Sokaklarda şişmanlık taramasının iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum

Aziz Çelik: Genç istihdamı ve genç işsizliğine ilişkin tablo giderek vahim bir hâl almaya başlıyor

İpek Özbey: Ülkenin geleceğinin emanet edildiği gençler hangi sorunlarla mücadele ediyor?

Müjdat Gezen: Sakın bu şarkıyı yasaklamasınlar?

Orhan Bursalı: Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik

İbrahim Kahveci: Görüntüde büyüyoruz ama gerçekte fakirleşiyor

Abdulkadir Selvi: 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' derken PKK'nın Lozan'la ilgili değerlendirmelerinden haberiniz yok muydu?

Murat Muratoğlu: Türkiye'de enflasyonun asıl dümeni siyaset rüzgarıyla döner

Deniz Zeyrek: 500 milyon liralık bu kamu zararının hesabı sorulmayacak mı?

Saygı Öztürk: 'PKK'nın silah bırakması' tartışmaları

Erdal Sağlam: 19 Mart krizinin ekonomide yarattığı tahribatın etkisi devam ediyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×