Bu seçim bir stratejiler savaşıydı, muhalefet iktidarın stratejilerinin nasıl boyutlar alacağını göremedi ve bu stratejilere yeterince hazırlıklı değildi. 14 Mayıs akşamının bize gösterdiği en net şey bu. İktidarın hem muktedir hem muhalefet gibi davranmasına uzun yıllardır aşinaydık aslında, ama bu söylemi yeterince ciddiye almadık sanırım. Muhalefetin oylarına adeta muhalefet partisi gibi itirazlar yağdıracağını öngöremedik.
Parti-devlet olmuş bir partinin ve ittifakının sandıkta hile yapılıyor diye karşımıza çıkacağını düşünemedik. Matbu olarak hazırlanmış itiraz metinlerini muhalefetin güçlü olduğu yerlerde sistemi kilitlemek için devreye koyabilecekleri aklımıza bile gelmedi. Bu strateji karşısında, kampanya boyunca muhalefette olan moral üstünlüğü oyların sayımı sırasında yerle bir oldu. Özünde yeni olmayan bu ‘yeni strateji’ karşısında muhalefet partileri afalladı kaldı.