Cumhuriyet davasından yedi isim gece saatlerinde Silivri Cezaevi’nden tahliye edilirken, geride kalan dört meslektaşları için mücadele edeceklerinin mesajını verdi.
Davanın dün çıkan ara kararında yazar ve yöneticilerden yedisinin tahliyesine, dördününse tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Dokuz aylık tutukluluğun ardından tahliye edilen isimleri gece saatlerinde Silivri Cezaevi’nde kapısında çoşkulu bir kalabalık karşıladı.
‘İddianame düşmüştür’
Çizer Musa Kart, ‘haksız, hukuksuz ve mesnetsiz suçlamalarla’ aylarca sevdiklerinden, yakınlarından ve eşlerinden ayrı kaldıklarını söyledi.
Avukatlarının “Keyfi tutuklama” dedikleri süreci kin ve öfkeyle doldurmadıklarına dikkati çeken Kart, bu duygularla yaşayamacaklarını kaydetti.
Tecrübeli çizer, şöyle devam etti: “Cumhuriyet’i FETÖ terör örgütüyle irtibatlandırmak isteyen iddianame düşmüştür. Savunmam da ifade ettim; bu iddianame düşmüştür. Ama mizahı zerafet ölçülerinde çerçevesinde yapanlar bilirler ki düşene dokunulmaz. Eğer önyargısız bir denetim, bir çalışma, bir iddianame hazırlanmış olsaydı görülecekti ki başta FETÖ olmak üzere terör örgütlerini en sert şekilde eleştiren bir gazeteyi terör örgütleryle irtibatlandırmak hayalin alacağı bir şey değildir.”
‘Muazzam dayanışma vardı’
Tahliye anında çok sevinçli olacağını düşündüğünü ancak bugün çok sevinçli olduğumu söyleyemeceğini aktaran Kart, “Ne yazık ki dört arkadaşımız hala Silivri Cezaevi’nde yatmaktalar. Gazetecilerin cezaevinde gösteren bir fotoğraf bu ülkeye yakışmıyorum. Diliyorum ve umuyorum ki dört arkadaşımızı da Silivri’den alacağız. En güzel fotoğrafı her birlikte oluşturacağız” diye konuştu.
Çizer, ilk günden itibaren hem yurt içinde hem de yurt dışında ‘muazzam bri dayanışma’ olduğuna dikkati çekerek, “İlk günden itibaren rahattık çünkü haklı olduğumuzu inanıyorduk, insanların haklı olduğumuzu bildiklerini görüyorduk. Hepinize teşekkür ediyoruz” dedi.
‘Haksızlıklar son bulacak’
Cumhuriyet’in avukatlarından Mustafa Kemal Güngör, şunları söyledi: “Murat Sabuncu ve Akın Atalay’la aynı hücredeydim, çıkarken hepinize selam söylediler. Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın da selamı var. Eminim en kısa zamanda onlar da bizimle birlikte olacak. Bu haksızlıklar, bu hukuksuzluklar son bulacak. Hepinize çok teşekkürler, sağolun varolun.”
‘Burukluk yaşıyoruz’
Yazar Hakan Kara da şunları kaydetti: “Herhangi bir gazeteciye sorsanız, ‘FETÖ’yle en fazla mücadele eden gazete hangisi?’ diye, ‘Cumhuriyet’ der. Cumhuriyet 40 yıldır FETÖ’yle mücadele ediyor. Bunun 34 yılına ben tanığım. Cumhuriyet’le FETÖ’yü bir araya getiremezsiniz. İddianamedeki tüm iddiaların da gerçek dışı olduğu kanıtlanmış oldu. Tüm kamuoyu da bunu gördü. Çıktığımız için mutluyuz ama bir burukluk da taşıyoruz. Çünkü dört arkadaşımız içeride. En kısa zamanda onları da alacağız ordadan.”
‘Umarız ki çıkarlar’
Gazetenin kitap eki yönetmeni Turhan Günay da “Maalesef dört arkadaşımızı içeride bıraktık. Biliyoruz ki çıkacaklar. Bunlardan biri de Kadri. Musa Kart, Kadri Gürsel’le aynı hücredeydik. Umuyoruz ki çıkacaklar” değerlendirmesinde bulundu.