Türk-Amerikan ilişkilerini yakından takip eden bir isim, Erdoğan, Abdullah Gül ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in art arda Fethullah Gülen konusunu gündeme getirmesini ”Farkında olmadan Fethullah Gülen’in reklamını yapıyorlar” diye yorumladı.
… Peki ya Ankara Fethullah Gülen aleyhine “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlamasıyla bir örgüt davası açar, bunu resmi kanallardan ABD Adalet Bakanlığı’na iletirse?
Durum yine değişmez. Hükümetin Gülen’i ”suçlu” ilan etmesi, tüm dünyanın bunu kabul edeceği anlamına gelmez.
Hatta tam tersine, Erdoğan’ın 17 Aralık sonrası Fethullah Gülen cemaatine yönelik başlattığı sert kampanya ve bürokrasideki tasfiye dalgası, Batı nezdinde bu hareketin ”persecuted minority” (zulüm gören azınlık) statüsü kazanmasına neden olacaktır.