Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, arıların ‘insanların geleceği’ olduğunu belirterek, 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nün bu kapsamda farkındalık oluşturmasını temenni etti.
Eroğlu, yazılı açıklamasında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 20 Aralık 2017’de aldığı kararla 20 Mayıs’ı Dünya Arı Günü ilan ettiğini anımsattı. Bu yıl ‘Arı İçin Rezerve: Arıcılık ve Arı Sistemlerinin Çeşitliliğinin Kutlanması’ temasıyla kutlama yapılacağını, sürdürülebilir arı koruma, arıların gıda sistemleri ve geçim kaynaklarına katkılarında karşılaştıkları tehdit ve zorlukların ele alınacağını ifade etti.
İnsanların besinlerinin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçünün tozlaşma (polinasyon) sayesinde elde edildiğine dikkati çeken Eroğlu şöyle devam etti: “Günde 20 bin arı, kovandan birkaç kez çıkarsa her gün 20 milyon veya daha fazla çiçeğin tozlaşması sağlanabilir. Tarımsal ürünlerin arılar tarafından tozlaştırılması yalnızca verimi artırmakla kalmaz aynı zamanda meyve kalitesini de yükseltir.”
Hastalıklardan korunma ve tedavide bal, propolis ve arı sütü gibi arı ürünlerinin kullanılmasının önemine değinen Eroğlu, Türkiye’nin yaklaşık 8 milyonu geçen kovan varlığıyla dünyada ikinci sırada olmasına karşın 120 bin ton dolayındaki bal üretimiyle altıncı sırada yer aldığına dikkat çekti: “Türkiye hem kovan varlığı hem de bal üretimi bakımından dünyanın en önemli ülkeleri arasındadır ancak kovan başına bal üretiminin artırılması gerekmektedir.”
Daire başkanlığı kurulmalı
Eroğlu’na göre Tarım ve Orman Bakanlığı’nda arıcılık sektörünün tüm bileşenlerinin temsil edileceği, bütçesi olan, düzenli olarak verilerin kayıt altına alındığı, koordinasyon odaklı bir daire başkanlığı kurulması gerekiyor. Ayrıca, Arıcılık Kayıt Sistemi’nin (AKS) de revize edilmesi şart:
“Dijital takip sistemi bir zorunluluktur. Kamu, STK’ler ve özel sektör işbirliğiyle arıların sağlığını tehdit eden onlarca hastalığı tehdit olmaktan çıkarıp minimize etmek üzere ulusal proje uygulanmalıdır. Çiftçi-arıcı koordinasyonu daha da geliştirilerek zirai mücadelede kullanılan pestisitlerle arıların ölümüne sebep olan uygulamaların önüne geçilmeli. Arıcılık faaliyetleri eğitim çalışmalarıyla bilinçli olarak yürütülmeli, planlı, programlı bir yetiştiricilik sistemiyle yüksek verimli ana hatlar elde edilmeli.”
Gen kaynaklarının başta Anadolu arı ırkı olmak üzere alt ekotiplerinin tanımlanması, tescili ve gen kaynağı olarak sertifikalandırılmasının da önemli olduğuna işaret eden Eroğlu, “Arıların geleceği insanların geleceği demektir. Arı yok, tozlaşma yok, bitki yok, hayvan yok, insan yok. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nün amacına uygun olarak bu mucizevi varlıklar için bir farkındalığa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.