Bu krizler nereye doğru seyreder, denge nerede kurulur?
Kanımız şudur: Tayyip Erdoğan’ın yer almadığı bir ‘siyaset dünyası’, hatta ‘iktidar mekanizması’ düşünülemez. İster Çankaya’da, ister hükümetin başında olsun Erdoğan, hükmetmeye devam edecektir.
Peki nasıl?
Bilmek gerekir ki, cemaat ses kaydı türü saldırılarına devam edecek ve meşruiyet yıpranması süregidecektir.
Buna karşın cemaat sorununu kararlılık ve iradeyle çözebilecek ve çözecek tek siyasi aktör Erdoğan’dır.
Bu ikili şu muhtemel sonuca işaret ederler: Meşruiyet tartışması ile söylem ve uygulamada otoriterleşme dalgası.
Bununla birlikte, taşıyıcı güç AK Parti farklı bir yol izlemeyi deneyebilir. Aldığı yarayı tümüyle kapatamayacak olsa da, hukuk içinde tedbirler, Kürt sorununda ciddi bir demokratik sıçrama, yumuşayan ve kuşatıcı bir söylem, yolsuzluk iddiaları karşısında şeffaflık liyakata dayalı devlet dokusu için siyasi alanı zorlama, Abdullah Gül gibi ikinci aktörleri devreye sokma bunlar arasında yer alır.