9. Daire’nin Avcı dosyasında, değişime ramak kala, “yangından mal kaçırır” gibi davrandığı dikkate alınırsa, “meydan okuma”nın varlığı da kendiliğinden ortaya çıkar. Cemaatin emniyet ve yargı kollarına karşı yapılan operasyonlara, temizlik için çıkarılan ve zaman zaman hukuk devleti kurallarını zorlayan kimi yasalara, cemaatin basınına yönelik kimi takibatlara, siyasi iktidarın salt otoriterleşme kastı ve arayışı olarak bakan anlayışın bu tabloya vereceği yanıt nedir dersiniz?
Siyasi iktidarın otoriter kimi tutum ve uygulamalarını ya da yolsuzluk dosyalarını dikkate almamak demokrasi ve demokratik zihniyet açısından ciddi sorundur, buna hiç şüphe yok. Ancak cemaatin kuşatma planını, yargının ve emniyetin içinde bulunduğu durumu görmezden gelmek, daha da öte bu “mafyatik yapı”nın onu demokrasinin ve muhalefetin temsilcisi kılmak da başka ciddi bir sorundur.
Biraz daha hafif duran, “cemaat ve siyasi iktidar birlikte iş tuttular” bakışı yaşadığımız sorunu ortadan kaldırmıyor. Dahası (bu vurguyu yapanlar arasındaki kimi istisnalar dışında) bu tür bir “seyirci konumu”na çekilme, siyasi iktidarın hukuksuzluklardaki siyasi sorumluluğu ile cemaatin operasyonel sorumluluğunu eşitlemiyor, aynılaştırmıyor. Doğru bir siyasi okuma ve bir doğru siyasi tavır, ikisi arasındaki ilişki kadar mesafeyi anlamayı da gerektiriyor.