Adana’da Süleymancılar Cemaati’ne ait özel yurtta 11 çocuk ve bir yetişkinin hayatını kaybettiği yangın faciasında çocukların yalan ifade vermeye zorlandığı belirtildi.

Fotoğraf: DHA
Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 10’lu yaşlarında 10 çocuk, yurt müdürünün altı yaşındaki kızı ve 18 yaşındaki bir eğitmen hayatını kaybetmişti. Yurt, sekiz yıl önce Konya’nın Taşkent ilçesinde LPG patlamasında 17 çocuğun hayatını kaybettiği yurt gibi Süleymancılar Cemaati tarafından işletiliyordu.
Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’ın haberine göre M.K. isimli bir veli, faciadan yaralı kurtulan kızına kaymakamlıkta çalışan bir görevli tarafından “Yangın merdiveninin kapısı açıktı” diye yalan ifade vermesi için baskı yapıldığını söyledi.
Aladağ Cumhuriyet Savcısı Yakup Yılmaz’a 1 Aralık’ta verdiği ifadede Y.K.’yi 2016’da başka bir yurda kaydettirmek istediğini, ancak yurdun yetişmediğini belirten M.K., 23 veli olarak çocuklarını o yurda yerleştirmek istemediklerini anlattı.
‘Kızlarınızı bu yurda verin, sorun olmaz’
M.K., şöyle konuştu: “Benim kızımı Aladağ Özel Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’na kaydetmek istediler, biz başta 23 veli olarak bu durumu kabul etmedik. Bu nedenle Aladağ Belediye Başkanı Mustafa Akgedik’in, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş’ın ve kaymakamlıkta çalışan Y.D’nin yanına giderek yurt ayarlamasını istedik. Belediye Başkanı ile İlçe Milli Eğitim Müdürü bize başka yer ayarlayacaklarını söyleyerek Aladağ Özel Kız Öğrenci Yurdu’na kızlarımızı vermememizi söylediler. Buna rağmen Y.D. ‘Kızlarınızı bu yurda verin, herhangi bir sorun olmaz. Sorun olursa sorumlusu benim’ dedi. Daha sonra kızlarımızı alarak hep beraber Y.D. ile yurda gittik, yurda kızlarımızı kaydettirdik. Benim aracım olmadığından ve köyümün uzak olması nedeniyle kızımı bu yurda verdikten sonra kontrole gelemedim.”
‘Avukat kızımı yönlendirmeye çalıştı’
Kızı hastaneye götürüldüğü için yangının nasıl çıktığına ilişkin bilgi sahibi olmadığını belirten M.K., savcılığa gittiklerinde çocuğunun, kaymakamlık çalışanı Y.D. ile Mümtaz Hasan Şahin isimli bir avukat tarafından yalan ifade vermeye zorlandığını belirtti: “Savcılık kaleminin önünde Y.D. ile avukatı Mümtaz Hasan Şahin benim yanıma gelerek kızım Y’ye ‘Yangın merdiveninin kapısı açıktı’ demesini söyledi. Ben de avukata kızarak ‘Olan neyse kızım onu söyleyecek’ dedim. Bu avukat benim kızımı yönlendirerek beyanını değiştirmeye çalıştı.”
Kızının yangın sebebiyle yaralandığını ve ölümden döndüğünü kaydeden M.K., şüphelilerden şikayetçi olduğunu ve uzlaşma istemediğini söyledi.