Bir kere KKM’ye verilen faiz artık pek cazip değil. Kaldı ki sonbaharda faiz indirimine gidilme olasılığından söz ediliyor, bir faiz indirimi olduğu takdirde KKM faizi de otomatik olarak düşecek. Yani bu hesapların cazibesi giderek azalacak.
Diğer yandan “Faiz düşük kalırsa kur artışının getirisi var” deniliyor ama kur da artmıyor. Döviz aylardır neredeyse sabit. “Faiz düşük, ufukta kur artışı ve bundan doğacak bir getiri de görünmüyor, en iyisi ben yavaş yavaş sistemden çıkayım” diyenler artar mı, muhtemeldir.
Bu dile getirdiklerim tasarruf sahibinin özetlenmiş görüşleri sayılır. İşte bundan dolayı KKM’de son aylarda haftalık bazda 1 milyar dolar civarında seyreden azalma hızlanacaktır.
Ekonomi yönetimi KKM kamburundan tümüyle kurtulmak istiyor, bunu biliyoruz. Bir önceki ekonomi yönetiminin “asrın buluşu” olarak lanse etmeye çalıştığı ve Türkiye ekonomisine bir trilyon liranın üstünde yük bindiren bu uygulamadan kurtulabilmenin nasıl mümkün olacağı üstünde kafa patlatılıyor.
Kestirip atarak “KKM’de artık yenileme olmayacak” da denilemiyor. Çünkü sistemde mayıs sonu itibarıyla 69 milyar dolar var. Kolay mı böylesine bir döviz talebini karşılayabilmek! Aylarca uğraş didin döviz biriktir, sonra bir kalemde bu dövizi KKM alacaklarına aktar!
O yüzden de KKM faizi politika faizinin yüzde 70’ine indirilmek suretiyle şimdi yüzde 35’e çekildi, bakarsınız bir süre sonra daha da aşağı indirilir; politika faizi düşürülürse KKM faizi zaten kendiliğinden gerilemiş olur.
Bu yılın kalan dönemi için KKM’nin hangi düzeye gerileyeceği konusunda bir hedef, bir öngörü var mıdır bilinmez ama mevcut gidişat yıl sonuna doğru şu anki düzeyin en az yarı yarıya azalacağına işaret ediyor. Ama şu da bir gerçek, ekonomi yönetimi mümkün olsa KKM’yi bugün sıfırlar.