Birincisi; Türkiye İsrail’e silah satmıyor. Zaten İsrail’in bizden alacağı silahlara ihtiyacı var mıdır, o da tartışılır.
İkincisi; Türkiye İsrail’e silah satmıyor ama sanki silah satıyormuş gibi görünüyor. İşte dikkat çekmeye çalıştığım ve bir tanım değişikliğine gidilmesi gerektiğini vurguladığım yön bu.
İsrail’e silah satmıyoruz ama sattığımız bazı ürünler dış ticaret verilerinde silah grubunda yer alıyor. Bu, uluslararası alanda Türkiye’nin elini zayıfl atan bir etken haline dönüşebilir.
Hem İsrail’e karşı en sert tepkiyi gösteren ülkelerden biri olacaksınız, hem de üstelik savaş sürerken bu ülkeye silah satıyor görüneceksiniz; olmaz!
İhracat ve ithalatın fasıl adı altında gruplarda toplandığını biliyoruz. İşte sıkıntı yaratan da 93’üncü fasıldan bu ülkeye yaptığımız ihracat.
Nedir bu 93’üncü fasıl:
“Silahlar ve mühimmat; bunların aksam, parça ve aksesuarı.”
Girişte de belirttim, biz İsrail’e aslında silah satmıyoruz; silah başlığında yer alan bazı ürünleri satıyoruz.