• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

AKP’nin oyun planının deşifresi

15/06/2022 17:20


İHSAN DAĞI

@ihsandagi

Seçimlere bir yıldan kısa bir süre kaldı. Peki AKP nasıl bir strateji izleyecek?

Kazanmak için başvurabileceği farklı oyun planları kuşkusuz var ama seçim sathı mailine varıncaya kadar AKP’nin ana hedefi, partiden ‘büyük kopuşlar’ı durdurmak. Güçsüzlük emarelerinin ve seçimleri artık kazanamayacağı algısının partiden kitlesel bir çözülmeye yol açacağından endişeliler çünkü.


Bu nedenle muhalif siyasilere, medyaya, sivil toplum kuruluşlarına baskıyı artırıp hala güçlü oldukları algısı yaratarak bir yandan muhalefeti sindirmeye, öte yandan da tabandaki dağılmayı engellemeye çalışıyorlar. ‘Güçlü’ bir görüntünün işe yarayacağını düşünüyorlar, ‘güçlü’ ile ‘zorba’ arasındaki ince çizgiden habersizce.  

İktidar partisinin seçimlerdeki en büyük sermayesi ‘lider’i. Muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilir en az dört adayı varken iktidar blokunun ‘iddialı’ olabilecek tek bir adayı var. O da ilk hamlesini yaptı ve adaylığını açıkladı. Kendilerinin de dikkatini çekmiştir; Erdoğan’ın adaylığını açıklaması, ne kararını ilan ettiği partililerinin bulunduğu salonda ne de Türkiye genelinde bir heyecan dalgası yarattı.

Millet İttifakı’nın adayını açıklaması ise böyle sessiz sedasız, heyecansız ve rutin bir an olmayacak gibi. AKP lideri dahil herkes Millet İttifakı’nın adayını bekliyor zira. Muhalefetin bir aday üzerinde uzlaşması kolay olmayacak doğru ama sonunda adaya ulaşıldığında bunun bir heyecan dalgası yaratacağı kuşkusuz. Bu nedenle, muhalefetin seçimlere az bir süre kala ortak adayını açıklayarak seçim kampanyasında büyük bir ‘ivme’ yaratma stratejisi izlediği anlaşılıyor. Muhalefetin adayını açıklaması, seçimlerin ‘kırılma anı’ olarak hesaplanıyor gibi.

İktidar blokunun cumhurbaşkanı adayı artık belli, ama bu göreve iki defa seçilen Erdoğan’ın adaylığı ‘hukuken’ tartışmalı, eğer erken seçim olmazsa. Ancak ‘siyaseten’, Erdoğan’ı sandıkta yenmek, aday olmasını engellemekten çok daha anlamlı.

Her siyasal parti seçim kazanmak ister. 20 yıllık iktidarından sonra AKP’nin stratejik hedefi de bu elbette. İktidar partisinin elinde imkanların, mekanizmaların olduğu kuşkusuz:

Seçim ekonomisi: İktidar partisi, Hazine’nin tamamen boşalacağı, Merkez Bankası rezervlerinin negatifte daha da derinleşeceği, darphanenin son sürat para basacağı bir seçim ekonomisi izleyecek. ‘Topyekun seçim’ kampanyasıyla devletin ve ekonominin tüm imkanları seçim için ‘seferber’ edilecek. Kazanırlarsa yıkılmış bir ekonomiyi dert etmeyecekler çünkü üzerinde kendileri oturmaya devam edecek, kazanamazlarsa da rakiplerinin ağır ekonomik enkaz altında ezilmesini izleyecekler.

Seçim ekonomisi AKP’yi terk eden seçmenin geri dönmesini sağlar mı? Hükümetin ekonomi politikasına güvenin eridiği bir ortamda bu zor. Yılbaşında verilen yüksek asgari ücret üç ayda pul oldu. Yine de iktidarın asgari ücrete, emeklilere, kamu çalışanlarına yüksek zamlar, tarımda yüksek taban fiyatlar, düşük tüketici faizleriyle kısa dönemli bir ekonomik ferahlık algısının ardından seçime gideceği kuşkusuz.

HDP’yi ötekileştirme siyaseti: İktidar partisi, HDP’nin desteği olmadan muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının imkansızlığının farkında. Seçimlere doğru ana hedeflerinden birisi, HDP tabanının Millet İttifakı’na yakınlaşmasının önüne geçmek. Suriye operasyonunun böyle bir işlev göreceği hesap ediliyor örneğin. Amaç, muhalefeti operasyonun arkasına hizalanmaya zorlayarak HDP seçmeni gözünde iktidarla Millet İttifakı’nı aynılaştırmak. HDP’lilere yönelik her türlü operasyondan böyle bir ‘fayda’ bekleniyor. HDP, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılırsa bu nedenle kapatılacak. Diyarbakır’da 20 gazetecinin günlerce gözaltında tutulmasının nedenlerinden birisi de bu. Muhalefeti bir açmazda bırakmak isteyen iktidarın hesabı basit: Muhalefet, HDP’lilere yönelik operasyonlara ses çıkardığında milliyetçi tabanından oy kaybedecek, ses çıkarmazsa HDP’lilerin sempatisini. AKP için bir kazan kazan durumu.

Bu plana göre Kürtler veya HDP’liler mağdur edildiğinde Millet İttifakı bileşenleri ‘dayanışma’ göstermekten kaçındıkça iktidarın Kürtler üzerinde bu yönde baskıları da artacak; artan baskılar karşısında Millet İttifakı’nın sessizliğini gören HDP seçmeni ve yönetimi, İstanbul ve Ankara seçimlerinde olduğu gibi muhalefete destek vermekten kaçınacak.

Kimlik siyaseti: İktidar, oy kayıplarını durdurmak için kimlik siyasetine devam edecek. Kimlikler üzerinden kışkırtılan kutuplaşmayla geçmişteki seçimleri kazandıklarının farkındalar elbette. Günlük hayattan muhalefetin adayına, tatilden müzik eğlenceye kadar her alanda ve anda kimlik siyasetini, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici dili sık sık kullanacaklar seçimlere doğru.

Aslında kimlik siyasetinin pek de işe yaramayacağı bir ekonomik konjonktürden geçiyor ülke. Belki de bu nedenle AKP önde gelenleri tabanlarıyla ‘duygusal bağ’ı muhafaza etmenin yolunun kimlik siyasetinden geçtiğini düşünüyor.

Ana muhalefet ve ana muhatap CHP ve Kılıçdaroğlu: AKP’nin seçim stratejisinin en önemli ayaklarından birisi ‘muhatap’ olarak Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi ‘seçmesi’. CHP üzerinden kutuplaştırma siyasetinin sağ, merkez sağ, muhafazakar ve dindar seçmeni ‘öteki’ tarafa geçmekten alıkoyması bekleniyor geçmişte olduğu gibi. ‘CHP zihniyeti’ olarak yaftalanıp ‘Bay Kemal’ diye horlanan ‘öteki‘, AKP’ye bir ‘kimlik’ veriyor; toplumun CHP’ye mesafeli kesimlerini kendine çeken bir kimlik bu.

Bu nedenle Erdoğan hala ne Akşener’in ne de Babacan ve Davutoğlu’nun adını ‘muhalefet’ olarak anıyor. Onu dinleyenler, karşısında sadece CHP ve Kılıçdaroğlu var zannediyor. Erdoğan kendini CHP ve Kılıçdaroğlu’na karşı konumlayarak sağ seçmeni ‘CHP mi, AKP mi?’ tercihine zorluyor. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı bu oyun planını uygulamayı mümkün kılacak. İktidarın karşısında 6’lı Masa’da somutlaşan ‘büyük koalisyon’ Erdoğan’ın bu iletişim stratejisiyle gizlemeye çalışılıyor.

Erdoğan’ın CHP karşıtlığı üzerinden kurguladığı iletişim aslında bir kimlik siyaseti. Şimdiye kadar seçimleri Erdoğan ile Kılıçdaroğlu ya da AKP ile CHP arasında bir tercihe indirgediklerinde AKP hep kazandı. Yine aynı algıyı yaratmayı amaçlıyorlar. Bu seçimi demokrasi ile otokrasi, refah ile yoksulluk, özgürlük ile zorbalık arasında bir büyük referandum olmaktan çıkarıp dindar-muhafazakarları temsil eden AKP ile sekülerlerin partisi CHP arasında bir kimlik yarışına dönüştürme niyetindeler. Yani, kazandıkları geçmiş seçimler gibi bir seçim…

Yargı yoluyla siyasetin alanını daraltmak: CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na siyasi yasak kararı, Gezi mahkumiyetleri, İmamoğlu ve HDP davaları iktidarın yargı yoluyla siyasetin alanını seçim öncesinde daraltma girişimleri. Meclis’te görüşülmeye başlayan AKP’ye uymayan tüm haberleri ‘kriminalize’ etmeye müsait yeni basın-sosyal medya yasası da böyle bir işlev görecek. Muhalefetin sadece örgütlü siyasal ayağını değil, sosyal aktörlerini de susturmak, iktidarın propagandası dışında ‘gerçek haber’e ulaşılmayı imkansızlaştırmak amaçlanıyor.

AKP’nin lideri, kadroları, örgütü ve hatta tabanı moralsiz ve heyecansız. 20 yıllık iktidarlarının sonunu görüyor olmalılar. Ancak ellerinde devlet, sermaye ve medya gücü var ve kazanmak için bunları seferber edecekler. Bu, belli. Sonucu ise muhalefetin heyecanı, örgütü, stratejisi ve çabası belirleyecek.

Filed Under: Agora, Vitrin-mobil

Tüm yazılar: İhsan Dağı

SON HABERLER

AFAD’dan Ankara ve çevresi için kuvvetli yağış ve sel uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Ankara Valiliği ile Afet ve Acil Durum … Devamı...

ABD devlet yetkilisi: TikTok kuzu kılığındaki kurt

ABD'deki Federal İletişim Komisyonu Üyesi Brendan Carr, TikTok'un Çin … Devamı...

Erdoğan NATO mutabakatını anlattı: Davete ‘Evet’ dedik, bu bir süreç 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, cuma namazının ardından gazetecilere İsveç ve … Devamı...

İstanbul’da simide yüzde 25 zam!

İstanbul'da 4 TL’ye satılan 100 gramlık simit, yüzde 25 zamla 5 liraya … Devamı...

Ekonomist Manukyan kriptoda asıl sorunu anlattı: Bu çöküş öncekinden çok farklı

Kripto paraların önceki senelerden farklı olarak artık standart piyasalarla … Devamı...

GP’li Özdağ: Adayı seçim kararından bir hafta sonra açıklayacağız

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Altılı masa olarak … Devamı...

Selçuk Tıp da Hekimlik Andı sansürünü deldi: Yönetim ışıkları kapatıp perdeyi çekti

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, yönetimin 'sansür' … Devamı...

Siteleri kapatan RTÜK ‘basın özgürlüğünden yanaymış’: Görevimizi eksiksiz yerine getiriyoruz

DW Türkçe ile Amerika’nın Sesi haber sitelerini erişime engelleyen ve … Devamı...

Timsah telli duvaklı gelin oldu: Belediye başkanıyla evlendi

Meksika'da küçük bir kasabanın belediye başkanı timsahla … Devamı...

DW yöneticisi, RTÜK’ün ‘keyfi’ uygulamasına çıkıştı: Yasal yollara başvuracağız

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) lisans için başvurmayan … Devamı...

Bill Gates’in NFT yorumu: Kendinizden daha aptal birini bulursanız her şeyden para kazanabilirsiniz
Ekip ruhunu geliştirmek için ekibi yaktılar!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1704 gündür hapiste

YAZARLAR

Türkiye demokrasisinde siyasetçilerin halktan uzaklaşmaması mümkün mü?

Murat Sevinç

AKP neden oy kaybediyor?

İhsan Dağı

Cüneyt Arkın’ın ardından: Baş ucundaki ekmeğe bakarak uyumak

Azime Acar

Başka bir Cüneyt Arkın: Oğlum, İkinci Yenicilerle düştük kalktık biz gençliğimizde

Mustafa Dağıstanlı

Aradığınız motivasyona ulaşılamıyor

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Selamünaleyküm asker, aleykümselam bin Selman

Bahadır Kaynak

Rahmet dilemek, tarikatsız yapamamak ve siyasetçi olmak…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Murat Muratoğlu: Sadece mayıs açığı 13 adet Avrasya Tüneli’nin maliyeti

Akif Beki: YPG ve FETÖ’nün nerede terör örgütü olarak tanımlandığını bulamıyorsunuz

Ali Sirmen: AKP birden ‘ikna oluverdi’

Şeref Oğuz: Döviz bankalardan yurt dışına veya ev kasalarına akacak

İhsan Çaralan: NATO görüşmelerinden kim kazançlı çıktı?

Yaşar Aydın: Seçimi alacak formül bu mu?

Alaattin Aktaş: Haziran enflasyonunda alt sınır yüzde 3,12

Zafer Arapkirli: Jelibon zaferler…

Barış Yarkadaş: Ortada ne bir diplomasi zaferi var ne de bir kazanım var

Yavuz Selim Demirağ: Üstüne bir de ‘Jelibon Bank’ kur da coinler iflas etsin

Taha Akyol: Erdoğan’ın hangi dış politikası zafer değil ki?!

Britanya bankasıdan ‘cinsiyet kimliği’ uygulamasını beğenmeyen müşterilerine: Hesabınızı kapatın

Su aradı, mezar taşı buldu

Dikkat, plajlarımız koruma altındaki caretta caretta kaplumbağalarının üreme alanıdır!

Atık maddelerle balık heykeli yaptılar

Bir dahaki sefere unutkanlığınız nedeniyle kendinize kızmadan önce tenisçi Humbert’i düşünün

Düşen leylek yavrusunu itfaiye ekibi yuvasına bıraktı

Kadın rektörden kadın personele: Kısa etek, açık yaka, yırtmaç, kot, tayt, askılı bluz giymeyin

Cameron Diaz Netflix’le dönüyor

‘Friends’in yaratıcısından 4 milyon dolarlık özür

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi